Aşk Ve Şevkle Oturalım Sevda Meclislerinde
Mutluluklarla dolu gün ve gecelerim al senin olsun!
Yeter ki gönlün bana karşı sevgi ve muhabbetle dolsun! Can sularını aşk ve şevkle verdiğim bahçelerimin goncaları, Daha gül açmadan dikenleri bir bir solsun! Aşkın paslı hançerini vur sineme gör neler var! Üç günlük bu fani dünyayı etme bana dar! Gönül dilinden anlasaydın şayet, Hararetimi gidermek için getirirdin tomarlarca kar! Sen sen oldun kem duygularından vazgeçmedin! Fikri güzel gönlü güzel insanları bile bile seçmedin! Çok keskin bilenmiş orak elindeydi, Maharetli olmana rağmen husumet fidanlarını biçmedin! Vakti zamanı geldiğinde, bu yaptıkların birer birer sorulacak! Senin de gönül vazona gül yerine çalı çırpı konulacak! Bana yedi yabancı gibi davrandığın için, Seni tanıyan tanımayan herkes yaptıklarına hayıflanacak! Güzelim aşkın patika yollarında bıraktın beni bir başıma! Zehir kattın tam kıvamında pişmiş lezzetli ekmeğime aşıma! Bir ricam var beni anlamayan ey sevgili senden, Ölürsem bir gün sen ve senin gibiler gelmesinler naaşıma! Sevda yoluna baş koyduğumda, bir acayip keyifli ve mutluydum! Sana karşı en nadide sevgi ve muhabbetlerle dopdoluyum! Tırnağını dünyaya değiştirmediğim hayat arkadaşımdın, Hatta meftun olduğum sen gibi bir sevgilinin sağ koluydum! Ama sen bunu anlamamakta ısrar üzerine ısrar ettin! Gönül bahçelerimde rengarenk Muhammedi gül yerine dikenleri yetiştirdin! Onlarca rica ve istirhamlarımı duymazlıktan geldin! Adavet ve husumet kılıçlarını mahirce çok keskin biledikçe biledin! Bana bu yaptıklarının hiçbir dinde hiçbir mezhepte yeri yoktur! Unutma asla ve asla benim karnım böyle sevdalara çoktan tokdur! Beni anlamayışın, hakkında hüsnü zannımı bilmeyeşin, Sana sevdalı gönlümde iyileşmesi mümkün olmayan habis bir urdur! Gel birbirimizi anlamakta birbirimize şeref namus sözü verelim! Henüz açılmış, kokusuna doyum olmayan destelerce gül takdim edelim! Aşk ve şevkle oturalım sevda meclislerinde, Tarihe mal olmuş sevdalar anlatıldığında can kulağıyla dinleyelim! 24/ Eylül/ 2024 |