Her Şey Aniani giriş Uzaklara savurduğun saçları Kadar rüzgârsın Bir yüreğin algısına Bir siyah geceden Doğuyormuş da kızıl sabah Azad eden yıldız fısıltılarını kulağından Ellerine verebileceğin Bin ışıklı buket Kadar güneşsin gülümsemesine ani gelişim Canı çatlayan toprak Sudan düşünce ayrı yöne Kalkıp gitmek olur mu yalnız yola Sevdanın dizelerini dillendiremezdi Yağmurların hasret türküsünü Göğsünün ırmağına katıp çağlayamayan Bir damlanın eseri bu vakit Bu oda bu sokak bu kent Duvarlara ad verirler, perdelere Mültecisi sayıldığın günler çoktan kalabalık ani final Arabesk biraz ölümün meali Kılıcın kını, ateşin külü Yaşamak denen kaygılı süreçte Kendi demirinden dövülmek sıradanlığı İnanç olmasa dünya sahile kumdan tane Umut pencerede desenli tül Kayıptan sayılan her ağaç biraz Dün halkalardan yazılırmış gelecek Buluşmak bir yerde , sahi şimdi |
bütün şiirlerinde "ben" i ötelemek bilinçli bir kaçış mı kendinden şiire
gidecek yeri olmayınca nereye kaçar "ben"
şiire mi
çok mu "ben" demişim, uyandım aniden
bu şiir açmış
pencereler mi açık kalmış, desenli tüller soluk gri, soluk pembe
bakakaldım öyle
aniden...
Merhabayla
Eyvallah