Yeryüzü üstünde gezen insanlar
İsminiz yazılıdır levi mahfuzda
Suç işleyerek hata yaptınsa
Oda yazılıdır levi mahfuzda


Bir gün sende çare yok ölücen
Yaptığın işleri bir bir vericen
Günahın var ise ceza görücen
Bunlar hep yazılı levi mafuzda


Dünya büyük zevkin ile gezersin
İyi olki karşılığını göresin
Yalan dolan ile kul hakkını alırsın
Bunlarda yazılmış levi mahfuzda


Kimi iyi kimi kötü düşünür
Önü dolu lokma lokma aşırır
Durmuş kolu komşu ona bakışır
Yardım etmedinse yazılı levi mahfuzda


Muhammet ümmeti ne güzel olur
Selavat getirir şafakat alır
ALLAH için çalışan doğruyu bulur
İyilikde yazılı levi mahfuzda


Dünyanın denizi dağ ile taşı
Öldünmü toprağa girecek naşı
Sildinmi sen yetimin gözünden yaşı
Bunlar yazılıdır levi mahfuzda


Namaz kıldın ise ne güzel karın
Uzak ol gıybetten güzel olsun emelin
Vaktinde başlada sonra zamanın
Her zerresi yazılı levi mahfuzda


Asker yazdığın bu kadar yeter
Kara topraklarda ne canlar yatar
Kimi aldığını kar için pazarda satar
Dünya nimeti yazılıdır levi mahfuzda

değerli hemşerim yüreğine sağlık şiir harika kutlarım seni puanım 5

Levh-i Mahfuz nedir ve niçin kullanilir?

Olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekandaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu bir “levha”dır bu alem. İlahi ilmin aynası, kaderin defteri, kainatın programıdır.

Bilgilerin korunduğu bu alemin insandaki küçük örneği, “hafıza”dır. Şehadet aleminde mercimek kadar küçük bir et sembolüyle temsil edilen hafıza, başımızdan geçen olayları, gördüğümüz yerleri, tanıdığımız insanları, duyduğumuz sesleri, tattığımız tatları, hayatımız boyunca edindiğimiz bütün intibaları, öğrendiğimiz bütün bilgileri içine alır, ama yine de dolmaz. Dağlar, denizler, ovalar, gökyüzü, yıldızlar, büyük küçük her şey ondadır.

Bütün bu işler, o mercimek küçüklüğündeki et parçasının marifeti olabilir mi hiç!

Hafıza, zekanın hazinesi, tefekkürün sermayesi, benliğimizin tarihidir. Ruhumuza takılan en değerli cihazlardan biridir. Hafızasız bir zeka işimize yaramaz. Çünkü biz, eskiden öğrendiklerimize dayanarak düşünürüz.

Hafızanın bir de ebedi hayatımıza bakan yönü vardır. Hafıza, bir senet, bir vesika, bir belgedir. Ahiretteki muhasebe vaktinde, dünyada işlediğimiz sevapları ve günahları göstererek bize şahitlik eder.

“levh-i mahfuz”un küçük bir misalidir bize verilen. Nasıl insanın başından geçenler bütün olaylar hafızasında yazılıyorsa, kainattaki bütün olmuş, olan ve olacak olaylar d o büyük hafızada yazılıdır. Her iki “levha”da da rabbimizin “hafiz” ismi tecelli eder.

yureginize saglik siir dostu affiniza siginarak boyle bir yazi yorum olarak ekledim siirinizi daha iyi anlamak icin.. sevgi ve dualrimla hersey gonlunuzce olsun...

yorumLarınıza verebiLdigim kadar cvp vermeye çaLışıyorum .....gonderdiginiz yorumLar için tesekkürLer herkese..

TEBRİKLER...

Selamlar, şiirinizin başlığını görünce merak ettim okudum tesadüf müdür –yoksa okudunuz mu- bilmem.
Benim son yazdığım şiirin adı da benzer –içerik farklı!-
Levh-i mahfuz yazılımının daha olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla

Asker yazdığın bu kadar yeter
Kara topraklarda ne canlar yatar
Kimi aldığını kar için pazarda satar
Dünya nimeti yazılıdır levi mahfuzda

.......tebrikler değerli kardeşim.