ANILARIM YOKTU
Yolum düştü evinizin önünden geçtim,
Eviniz yoktu, kiraz ağacınız yoktu, Tahtadan yapılmış çift kapılı, Gıcırdayan bahçe kapınız yoktu Bana hep sevgiyle yaklaşan annen yoktu Yoktular işte. Sığırcıklar, Serçeler, Güvercinler konacak dal bulamamışlardı onlar da yoktu. Mektuplarımızı taşıyan kepçe kulaklı çocuk yoktu, öğrendim komşulardan o da koca adam olmuş evlenmiş, Öğretmen olup Eskişehir’e taşınmış. Evinizin yerine 5 katlı apartman dikilmiş, Kiraz ağacının yerine asfalt dökülmüş Vay be vay ki vay Şöyle bir bakıyorum da geçmişimize, Şu an ile kıyaslıyorum O günler paramız vardı iyi kötü cebimizde Ama tüketeceğimiz mallar hep karaborsaydı , Yağ kuyruklarında, tüp kuyruklarında Ellerimiz de para yerine geçen karnelerle sıralarda beklerken tanışmıştık seninle Yüreğimi yakan bir bakış kondurmuştun,gözlerimin taaa içine hatırlar mısın? Her bakışında utangaç Kazımı kızartırdın, Utanırdım sen bakarken, gözlerimi gözlerinden kaçırırdım. Ama sen, sen güzelim Beni ayarlamayı kafana koymuştun Çok cilveler yapıyor, Beni tam kalbimin ortasından vuruyordun. Daha ne kadar utanacaktım ki Artık senin yanında çok rahattım Mahallemin en güzel kızlarından biriydin Buğday tenin,güneş sarısı saçların Toprak rengi gözlerin vardı. Onlar artık sadece benimdi. Uzun zaman havadan sudan bahsederek geçti günlerimiz. Baktın benden teklif çıkmayacak Eeee dedin ne olacak bu halimiz Yaşlarımız daha 15-16’ lar daydı be gülüm Daha orta sonlardaydık, Aşktan meşkten ne anlardık. Başımızda kavak yelleri esiyordu. Bir gün hiç unutmam, Beni okuluna çağırdın, sınıfından ders ortasında izin alıp koridorda benimle buluşmuştun. O gün dudağıma ateşli bir öpücük kondurmuştun. Hayatımda ilk defa bana güzel bir duygu yaşatmış, beni çok mutlu etmiş ve ayaklarımı yerden kesmiştin. Bu durum gizli yerlerde sık sık ve uzun süre devam etmişti ikimizde hayatımızdan memnunduk. Fakat bir gün; Bizden yaşça büyük sarışın bir delikanlı o gün, çok dikkatimi çekmişti Yanımda bakışırlarken gözlerini yakaladım Allah için benden de yakışıklı bir delikanlıydı Nereden bilirdim o aşuftenin o delikanlıyı kıskandırmak için Beni kullandığını. Hiç bir şey demeden uzaklaşıp gittim o ihanet ortamından Hala beni sevdiğini söylüyordu karşılaştığımızda utanmadan, Beni kıskandırmak için yaptığını söylüyordu durmadan, Bu olayı bana o gün en candan arkadaşı anlatmıştı zaten iyi ki bitirmiştim, iyi ki fark etmiştim ona fazla bağlanmadan. 30 yıl sonra o mahalle de dün onunla karşılaştım, Ayak üstü bir merhabalaştık, abisini ziyarete gelmiş, iki tane çocuğu varmış biri kız biri oğlan Acelesi de vardı zaten kocam şimdi gelir diyordu, Huzursuzdu, konuşmayı çok istiyordu, bir gören olur diye de çok korkuyordu Zaman ne kadar da çabuk geçmişti 30 yıl birbirimizden çok şeyler götürmüştü Kadının eski güzelliğinden eser kalmamış, gözlerinin önü çökmüş, saçlarına aklar düşmüştü. Cep telefonunu verdi, benim cebimi aldı, Ben müsait olunca seni ararım o eski günlerimizi yad ederiz dedi, Kırmadım aldım telefonunu ayrıldık. Telefon numarasını yırttım attım Telefon numaramı değiştirdim görüşmemek için Çünkü o evli bir kadındı Tekrar başlamak, yuva yıkmak bana yakışmaz dı, Of of yine eski duygularım uyandı, iyi veya kötü günler yaşandı, Bazen fırtınalar esti yüreğimde, Bazense süt limandı Ne geldiyse başıma zaten aşırı duygusallıktan geldi. Ama yaşananlar yaşandı Yaşta zaten 47 ye dayandı. Baktıkça şöyle bir geriye Yaşanan çok güzel, çok acı anılarım kaldı. 01.09.2007 Kazım Doğan |
uzanmak anılara ve gülümsemek hüzünle...
Beğeniyle okudum şiiri, gerçi düz yazı olsaydı daha iyi mi ne olacaktı diye de düşünüyorum...
Sevgi ve selâmlarımla arkadaşım...