(Bağımsızlıkta emeği olan şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.)

Kıvrım kıvrım mesafe; İnebolu-Ankara
O günün şartlarında on altı günlük yoldur.
Çare bulur milletim başı düşünce dara
Türkün kutlu damarı besleyici bir koldur.
Karadeniz hırçındır, nemli hava zararlı
Emaneti almaya Salih Reis kararlı.
Yanaşan cephaneler kayıklara alınır
Selametle kıyıdan mor dağlara salınır.

Kağnılar ağır ağır ellilik kollar ile
Ersizler kanyonundan Çuha doruğa çıkar.
Küre’nin yamaçları, Ecevit yolu çile
Cılız yorgun öküzler karanlıklardan bıkar.
Ayşe- Fatma-Şerife, meşakkatle yürürler
Hürriyet ışığını içlerinde görürler.
Bir gün sonra Seydiler, Uzundere, Kırcalar
Şeker köprüden geçip, Kastamonu dadırlar.

Kışlada teslim alır, itinayla komutan
Başka bir kafileye mühimmatları yükler
Tarifi yoktur dostlar, anlatılamaz ki an
Bacılar sıra sıra, kolbaşıdır büyükler.
Ilgaz’ı kışta aşmak büyük yürek işidir
Çankırı’ya er varan tecrübeli kişidir.
Kalecikten çıkanlar, vermeyerekten ara
Durakları başkentim, nihayettir Ankara!

Ne mutlu ki bizlere; ecdadın torunları
Olmaktan gururluyuz hem de binlerce defa
Aydınlık olsun diye, evladın yarınları
Sürmediler dünyada azcıkta olsun sefa.
Zafere kilitlenen Gazi Paşam izdeydi
Gözleri Sakarya da, kulakları bizdeydi
Savaşmak Türk’e hastır, vasfımızdır cesaret
Ülkemizin üstünden böyle kalktı esaret!..

İsmail Süklüm
08 Eylül 2024