BU GÖNLÜM
BU GÖNLÜM
Ezelden ebede yürürken zaman, Elest meclisine girdi bu gönlüm! Rabbiniz kim diye sorulduğu an, “Sensin” cevabını verdi bu gönlüm! Cinneti yaşadım gençlik çağında, Nefsimle tanıştım kader bağında, Birlikte yunarken baht ırmağında, Yanlışı doğruyu gördü bu gönlüm! Nedamet gizlenir merdin içinde, Pişmanlık saklıdır derdin içinde, Dilemma raks eder virdin içinde, Düz yolda yokuşa sardı bu gönlüm! Tutup boşa koydum, üstü dolmadı, Doluya boşalttım, dolu almadı, Ömürden geriye bir şey kalmadı, Altmışa merdiven kurdu bu gönlüm! Mezarda sonsuzluk hissinden önce, Cennetin ruhumu mestinden önce, Meleğin canıma kastından önce, Gerçeğin farkına vardı bu gönlüm! Türkoğlu günahlar seni boğar mı? Kalbine tövbenin nuru doğar mı? Cürmünün üstüne rahmet yağar mı? Ümidin koynunda sordu bu gönlüm! YAŞAR ÖZKAN (Türkoğlu) 09 Ekim 2018 SAFRANBOLU |
Şaire, şire, dosta merhaba
ESER GÜZELDİ, OKUDUK VE KUTLADIK YÜREKTEN
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça kal vede hoşça kal