Meçhule götüren düşünceler,
Kalbimi yerinden söküyor,
Seni düşünmek,
Diş ağrısından beter,
Her an içimde yankılanıyor,
Bir hüzün melodisi gibi,
Dilin ucunda, ama ulaşamayan.

Gecenin karanlığında kaybolmuş,
Yalnızlığın soğuk kollarında,
Sana dair hatıralar,
Bir yudum su gibi,
Ama içimden geçip giden bir rüzgar gibi,
Hafif, ama etkisi derin,
Birdenbire bastıran bir fırtına gibi.

Her düşüncem, bir ok gibi saplanıyor,
Gözlerimdeki boşluğa,
Senin hayalin, bir gölge gibi,
Peşimi bırakmıyor,
Her köşede beni bekliyor,
Bir sokak lambasının altında,
Sıcak bir hatıra gibi parlayan,
Ama yanımda olmayan.

Aşkın acısı, bir yara açıyor,
Zaman geçse de,
Geçmiyor bu dert,
Her gün yeniden doğuyor,
Biraz daha derin, biraz daha keskin,
Bir yara bandı gibi,
Ama içimde açılan bir yarayı sarmıyor.

Sana dair kurduğum hayaller,
Bir bulut gibi dağılırken,
İçimdeki boşluk büyüyor,
Ve seni düşünmek,
Bir cehennemde yanmak gibi,
Küllerimden yeniden doğmak,
Ama alevlerin içinde kaybolmak.

Her an, her bir detay,
Bir düş gibi peşimi bırakmıyor,
Gözlerimdeki yaşlar,
Bir okyanusa dönüşüyor,
Dalgalar beni boğarken,
Adını fısıldıyor rüzgar,
Her bir dalga, bir hatıra,
Her biri canımı acıtan bir anı.

Belki bir gün geçer bu dert,
Belki bir gün silinir izlerin,
Ama o güne kadar,
Kalbimde taşıdığım bu yük,
Bir dağ gibi ağır,
Bir çığ gibi üzerime düşen,
Seni düşünmek,
Bir ömre bedel acı,
Bir aşkı kaybetmenin derin yarası.