* Hayalinle avunduğum zamanlar bitsin artık *
* Yalnız ve üzgün koşturduğum sokaklarda *
* İsyan ederdi her zerrem, gözyaşlarımda *
* Düşlere dalıp, uyandığım haykırışlarda *

Sabahın sisli vakti
Yoluma düşen main nehre uğrayıp
Akışını izlerken suyun, hayallere dalıyorum bir an
Bir fırat ağıdı gibi geliyor bana
Sessiz şarkılar söylüyorum main’e
Kuşların ötüşünü dinlerken
Hüzünleniyor yüreğim
Ne çok özlüyordum vatanım !
Sular akıp gidiyor
Bakışlarımda canlanıyor
O mazi
Dilimde hep o şarkı sana gönderiyorum
Duyuyor musun sen de
Yalnızlığımı kimsesizliğimi
Ah o böğürtlenler nerden çıktı karşıma
Hayallerim hatıralarım konuşur benimle

Bir akşam iş dönüşü
Frankfut’ta ... orman yolu sessiz
Orman yolu ıssızdır bu saatte tek tük gelip geçenle
Mor böğürtlen zamanı, aylardan eylül
... üstelik cadılar bayramı Almanya’da

Yol kenarındaki dikenlere dalıp
Bir kaç böğürtlen atıyorum ağzıma
Mor’a boyanıyor parmaklarım
Sanki bu saatte bir oyun oynuyor çocukluğum
O, zaten bir çocuk yirmi yaşında
Mor böğürtlen topluyor aldırmadan saatlere
Oysa eve varılacak daha
Uyuyacak yemek yeyip
Koşturmak için yarınki zamana

Mor böğürtlen zamanı eylül
Mor kasımpatıların , mor akşamların
Mevsimi EYLÜL !
Aşkların mevsimi EYLÜL !

Günay Koçak

3. 09. 2024