Çeyrek Asır Hikayesi
O vakitler Eylül hüznünden arta kalan
86 kışının yürek ısıtan gülüşüydü Bir de ; Sevmeliyiz dostum başka çaresi yok ... "Tabip sen sar bu yarayı " Dedik iki kalpten Hatıra defterine Bir sınıf koridoru uzaktın Mavi’ye Yeşil’e Sine’ye Ve sevda numaralı otobüs biletine yazmıştım Nil’in ay ile dansını Görüyordum Naip kahvesinden seslendim sana O vakitler Pastırma Yazından arta kalan Üç oğlan Bir kız gülüşüydü Hep bir ağızdan Barış için candan Cem edildi Ömürden ömür gitti Korkuyorum tabip Çeyrek asır yorgunluğundan Mutlak ve sepken düşünüyorum seni Ve karaladım Soğanlı Vadisi’nde bir şapel duvarına S e v i y o r u m Cana can katıp merhaba hayat diyen Bebeğin Ağlamasına ekledim bir annenin sıcaklığını Sevmeliyiz dostum başka çaresi yok ... Bulutlar söylemişti Biliyorum doğru yoldayım Umudun adı; Asırı asıra ekleyip Paydaş etmektir Yüreğimi sana Ve sana ait olan hayata Bir Barak Havası bu Duyuyor musun? |
Çeyrek asır hikayesi hiç bitmesin dedim..
Mistik havası, dupduru özlemi o ana,
o zamana yolculuk gibiydi...
duygusu, dokusu, tınısı o kadar özel ve güzeldi ki...
Yüreğinize kaleminize sağlık saygımla