Şaraben Tahura
Derken; sırtında taşıdı Nil’i taşan öfkeydi
Bir isyanın küflü okuyla saplandı Vahşiden külli Duymakta zorluk çeken hangi heceyi sökmeli İşitilen tekin bir seda, didiştirmekte onu heba Gayrısında fanidir dünyadaki eda Derken; titretir üç gün taşladığı nefs huyu. Diri değil, ölüsünü tutar her zerre. Gece dürülen deftere, tan vakti kulak misafiri vesvese Hatime olana şahit, Azrail mülkü emanet Mezarındaki çiçeğe hali soranlara, üç yudumdur şaraben tahura |