Sor Beni
Sessiz sesiz ağlıyor mu, uzaklardan
Engin maviliklere dalan gözlerin Ne umarsın uçan kuştan, bulutlardan Yanağından süzülen yaştan sor beni Ruhumu çevirdin kara bir zindana Elveda da demedin giderken bana Küle döndü gayrı gönlüm yana yana Son kez harladığın ateşten sor beni Her gece başını yastığa koyduran Gerçekleri hayale boyun eğdiren Sabahlara kadar ismimi saydıran Uykularına giren düşten sor beni Ne nadim fırtınalar eser gönlünde Belki de gelir diye günün birinde Hıçkırarak çıkıp sevda tepesinde Saçlarını dağıtan yelden sor beni Ömür geçti, giden yıllar gelmez geri Bir gün hatıralar sarar da her yeri Son kez görmek için gelirsen bu yâri Kapımı açan bir güzelden sor beni Aşkın şarabına, vardın ağu kattın Tertemiz sevdayı üç kuruşa sattın Güngör’üne dört mevsimi de yaşattın Gayrı bahardan değil, kıştan sor beni |