NE GÜZEL FAKİRDİK
Ne güzel bizler fakirdik,
Çocuktuk, küçücüktük, Öyle güzel fakirdik ki, Keyfimiz gıcır mutluluk baki, Dışarıda soğuk kar gibi, Ama kuzine içten içe yanar, Öyle yanıyorki sanki nar, Kuzinenin üzerinde demir maşa, Üzerinde dilim ekmek paşa, Aydınlık bir kış sabahı, Ve kızarmış ekmek dilimleri, Sucuk lüks ve pahalı, Yumurta taze doğal mı? Ekmek her zaman mis kokulu. Fakat avm kafeleri dolu, Katlarında bir gürültü, Havasızlık içinde hava kötü, Yapmacık gülüşler kahkalar, Düşünürüm hep mutlu mu bunlar. İçeride kanaat dışarıda kar, İçeride huzur radyo da zor, Gazeteler yok yada var, Öyle güzel fakirdik ki, Keyfimiz gıcır mutluluk kadar, Portakal kabuğu soba üzerinde, Kokusundan keyfimiz yerinde, Kestane közlemek aynı köşede, Bir gecenin süzdüğü mutluluklar. Sonra gelir masal ve hatıralar, Bunların yerine doyurucu oyunlar, Lezzet bir tarafa kokuya hasret, Ekmek odun ataşıyla gevrek, Ne kadar da lezzetli, tadardık bir çeyrek. Çay da kokardı, tere yağda, Domates, biber ve portakalda, Hepsi de küçücük bir bakkalda, Dışarıda kar, içeride huzur, Zam endişesi, alamamak endişesi, Hiç kimsede olmazdı böyle korkusu. Ne güzel fakirdik bizler, İnsanlar mutlulukla ikizler, Mutluluğun resmini böyle çizerler, Anlatsam şöyle dinleyin sizler, Geçmişi böyle anarım ben, Üzer beni her zaman üzüntüler, Her zaman böyle, Dökülür gözümden, damla damla yaşlar. Babür Ali Yaşar Eğitimci/Araştırmacı |