BESTE-İ AŞK(cebimde martılar,cebimde İstanbul eli kulağında içimden geçenin ) ayağı kırık atlı karıncalarını vurdular gözönümün dizleri kanadı kısa pantolunlu düşlerin büyüdü hüzün büyüdü gözüm büyüdü aşı izleri kulağı çekilmiş dünümde adını koydum bir kadının kırkını bekledim güftesiz büyüdüm Ze... (gün ışığını alkışlar ağustos böcekleri azatlık olur bütün kalemlerin ucu ) dünlerimde mor lafların ağırı dil lekesi günışığımın yarısı başım bulanık dönüşlere semazen sevdamsın Ze... olduğun gibi gel hoş gel olduğum gibi bul beni ört üstüme gökkuşağını ilk hecende sonra tutun gözlerime başaşağı gecende oluruna bıraktığım zamanlarım ol gözümde büyüttüğüm ol Ze... (bir armağandınTanrımın bıraktığı İstanbul buruşuyordu cebimde ) uyutmayan ninnimsin Ze... saçların hâlâ cumartesi salıyım hâlâ dünlerine özlerim merhabayla başlayan yaşanmışlarımdaki sesi gündüz mahmurluğumsun ağır yükümsün eşgali belli mahsurluğum,mahzunluğumsun kendi halimce yorulur dualarımın avuçları yeminim olursun öylece ( telli duvaklıdır adının son harfi beste-i aşkın portesinde ) tesadüfüsün şimdilerimin Ze... kısa,küçük anlarımsın hazır yanımsın koluna girilesi ört içine bakan bakışlarımı değ kadın ellerini ellerime ilk defa çırılçıplağız, bedensel kıvrımlarında vazgeçilmezliğin iki mümkünüz sonrası belli çılgın fütursuz deli turuncu sabahız eflatun güne İstanbul artık senin ben de senim Ze... Demir Mutlugil |
saçların hâlâ cumartesi
salıyım hâlâ dünlerine
özlerim merhabayla başlayan
yaşanmışlarımdaki sesi
gündüz mahmurluğumsun
ağır yükümsün eşgali belli
mahsurluğum,mahzunluğumsun
kendi halimce..."
duygu yüklü bir şiir. tebrikler