Köyüme ilk girerken Hakkı,Seyit görülür
Hakkının yanık sesi minareden duyulur
İkisi de mazlumdu köylümüzce sevilir
Seyit ile Hakkı’da geçti güzel köyümden .

Komşumuzun birisi Hanim’in Salih dayı
Bahçede bulunurdu kütük kovanda balı
Yaklaşırsak uzaktan sallar idi sopayı
Salih Uçar dayı da geçti güzel köyümden .

Düğünlerin neşesi enişte Kemal Şanal
Ömrünün baharında gözlerine oldu hal
Rabbim nasip etmesin kimseye böyle zeval
Hüseyin’in Kemal’da geçti güzel köyümden .

Dökülürdü dilinden tane tane sözleri
Sanki avukat gibi çıldır çıldır gözleri
Akrabaya düşkündü dolaşırdı her yeri
Kıbık Mustafası’da geçti güzel köyümden .

Ömür kısa yol uzun çıkılmıyor yokuştan
Ömrü çileyle geçti güllü Musa eniştem
Emin Ali’nin Eyüp Yılmaz idi hiç işten
Hayatları son buldu geçti güzel köyümden .

Uzanırdı kafese yakardı cigarayı
Açınca radyosunu dinle uzun havayı
Bir yandan tütün sarar doldururdu tablayı
Hacı Mehmet Uçar da geçti güzel köyümden .

Evlerinin önünü temizler süpürürdü
Şamatayı çok sever herkesi güldürürdü
Dünya kime kalmış ki o da Hakka yürüdü
Namı petlek Şükrü ‘de geçti güzel köyümden .

Köyün diş çekicisi talaşın Hasan dayı
Anmadan geçmeyelim Gükkül’ün Mustafa’yı
Boyalı boğazında yetiştiren elmayı
Arabın Hüseyin ‘de geçti güzel köyümden .

Sanki dozer gibiydi hiçbir işten yılmazdı
Dürüm ekmeği yer de ekmek yedim demezdi
Ölümü garip oldu hiç akıla gelmezdi
Vehbi Dündar dayı da geçti güzel köyümden..

Allah cümlesine rahmet eylesin.