KUTLU Tarih Sayfaları
Ey Kutlu Peygamber Kutlu Tarih Sayfaları
Şehrazat bakışı Cihanşah Çok Meraklı bir hükümdar Gibi geldin Ol hikâye Derbas’ın anlattığı gibiydi O tılsımlı atı nereden buldun Beni düşlerimle boğdun Şahmeran İnsan yüzlü aslandan Melek yüzlü şeytan nasıl doğdu Anlat bana Seni bir tepsi üstünde taşıyan Beni bir kuyuya atan o yılandı Ve dedi Tanrıya sığın Ey Belkıya Ne kutlu bir yoldu bu Yüzyılları sordun da geldin De benim kapımda durdun Şahmeran dedi O kutlu insana Benden selam söyle Merve Zemzem adına Selam söyle Adımı anma Hiçbir elma tadında İsmi Azam aşkına Git buralardan git O at kulağında gizlenen periye de Veziri buraya bıraksın Kartal kanatlarını yolsun Ey Belkiya sus ve bir şey söyleme Koyunlar kuzulasın Güvercin yumurta yapsın Alnının ortasına O ejderhayı boğ Alemin sararafı beni tanı Kan döşenen yataklarda yatanım Nil üstünden sandıklar var satarım Hüthüde Nasranice bülbüle Süryanice Süleyman’la Belkıs’la Mescidi Aksa Söz ve oyun ne kutsal nede buruk bir yaz çağıltısıydı O sesi duydum bu bendim Gözleri velfecri okur nazın hicazkâr söyler Ruh kenti binbir ışıkla donanmış bir şehrayin Masallarda bestelenmiş şarkılar Ve o altın şehir Ruhumun binbir aynalı kenti Işıl ışıl yakutlar mercan saraylar Ve bir ses göğü az kalsın Yerle bir ediyordu. Acıları içtim bela kapında Medet şeyhim buyur de bir hoşça karşıla beni Senin misafirinim Tanrı’dan konuk geldim sana Adın en umutsuz aşklara kapı açar Göklere kapı açar Sen dağ gibi dalgalara ve dalga gibi dağlarla Anne baba ve muştularla Başlayan kutlu yolculuk Ve bir turfanda meyva tadında Anladım bir iş var bunda Size bir sır söylesem diyordum Ölüm karşılığı yoksul ölümler Güçlü ve güçsüz soluklu ve soluksuz Ve kahkahalarla kolkola kırılmış Ebu Talip hokkası mürekkep ve kalem Annem benim tacım tahtım her şeyim O gelmezse yemeğe başlanmayan yetim Sen ikinci annemsin benim Ve annemin yerindesin Ey Asiye Ey Zehra Ey Fatma O gelmezse yemeğe başlanmayan Gelirse dualarla tütsülerle Bahira türlüsü yemeğin Anne o ağacı salla yemiş versin O ağacın altında büyüdü çocukluk Serin gölgelerde Meysere özgür ruhlu köle Ey Hatice dedi onu gördüm hakikat dergâhında Dünya haremgahtı Ve namazgâh Kızdığında alnındaki damar kabarırdı Ellerinde elmalar ve keskin bıçaklar vardı Yusuf’tu yani güzellikte Kenan’dı Siz benim yerimde olsaydınız dedi Abdullah’la evlenmek için Ölümüne savaşırdınız Ve Züleyha ondan doğdu Ve Âmine Susuşta mükemmel olan kadın Ve Hatice vefalı yar dosttu Derken bulutlar örtündü yüzüne Ahmet El-Bedevi Artık çocuklar gömülmeyecek dedi Budalalar zaten olmayacaklar Bak işte dünyanın bütün çocukları bunlar Yaşanmamış çocukluk ve ergenlik anıları Her biri bir yandan çocuk Dünyanın bütün çocukları çıldırdı uzaktan kumandalı Ebubekir ve Osman ve Ömer ve Ali Ey güneyli çocuk artık sevin Neden bitevi öne düşüyor başları Evet, neden her şey önemli ve önemli Kisra’nın sarayı yıkıldı zulmün üstüne Kayseri rüyası çoktan Save gölü kurudu Ateşler söndü Bir kelime atlanmayacak evet Evet, her şey baştan sona önemli bu tabloda Ve Medine kutlu güneş oymağı Geliyor geliyor Mekke ırmaklarının kaynağı Sevgiler dolusu bakraçlar taşır o ülkenin kadınları Ve sonra filler hakkında sure indirilen filler Filler ve fiiller Çağrılan Kudüs çağrılan Meryem Saadet tapınağı ölüm tapınağı Aişe dedi hala ondan yana mısın? Evet dedi o tek başına bir orduydu Eğer buysa din biz hepimiz ondanız dedi Ben dedi ondan haber veriyorum size Haberler ve güvercinler gönderiyorum size O kutlu gelecek haberleri veriyorum size Teslim olun ve kurtulun diyorum size Çözün boynunuzdaki tutsaklık zincirlerini Eğer bana inanıyorsanız Bu dağın ardı düşman diyorum siz Vakit tamamlandı ve tamamlandı her şey Söz uzadı dedi Mansur ey güneyli Hangi darağacıyla güreşmek istersin Anne beni götürecekler anne Anne beni gömecekler O sabah mıydı bilemiyorum o akşamı? Yıllar yılları kovaladı Yıllar yılları Dehşetin kapısını araladım Ey değişkenlik mimarisi yaz anıtı Ey dehşetin kahkahası çocuklarım oldu Ayakları cennet muştusu Kuşkulu bakışların kardeşi İzbelerde düşsüz kuruntular Ellerin o tutsak o uykulu Ellerin o kutsal o muştulu Gözlerin uysal ve onurlu Bahar rüzgârı yaz güneşi Sevgi anıtı acıma anıtı Cennetler yurdu Gül demeti anne Seni içiyorum Ruhumu tarıyor gözlerin Tut beni tut çılgınlıklara Eski zaman düşlerine çağır Yeni zaman ırmaklarına çağır Ben çocuk ben yabancı ben katil Sen aşktan binlerce çocuk yaşatan Ateş büyüsü Nemrut düşü Firavun yalanı Asiye tutkusu Karanlıkların suç ortağı kabil oymağı Rümeysa Rümeysa bana gel Bana Hülyaların şarkısını anlat Çitlembiklerden şenlik yap Kabil uykularından Kurbanlarından Merhametin kanlı saati çaldı Merhametin saati çaldı ey baba Merhametin kanlı saati çaldı Tutuldun sende iblis oyunlarına Çok duvarlar ördün Çin şarkısından kan şarkısından Çok uluslu duvarlardan Kan bankasından can bankasından Çok yalanlı anlaşmalar gördün Gündelik eftipüften işler Şamdanlardan elmalardan İncir kutsal meyva Bıldırcın ve helva Ve zeytinle hurma Açılan oruçla Cebel-i Rahmet’te Bir yüzyıl süren durgunluk Ağlayışlar ve unutulmaz şarkı Ahmet Kemal Kayıt Tarihi : 27.4.2010 |