ELDE KALAN
Adını yüreğime kazıyarak sakladım
Unutmayı unuttum, ömrümce yasakladım. Ne yapmalıyım bilsem? Sağır, dilsiz, âmâyım Eteklerinde senin bir dikişsiz yamayım. Cümle caddeler öksüz, bütün sokaklar yetim Hüzne bulanmış masal eldeki tek servetim. Ardından gözyaşları doldurdu nehirleri Güneş kayboldu, mehtap terketti şehirleri Bir ceylan bakış kaldı gözümdeki resimde Kulağımda bir şarkı ve bir matem sesimde Kurumuş bir çeşmenin fırlatarak tasını Tutacağım ömrümce inleyerek yasını Kol kırıldı ne çare, gel gör ki yensiz kaldı Çareler yapayalnız, umutlar sensiz kaldı. Kurudu ellerinden uzaktaki çiçekler Bütün yemişler acı ve zehir içecekler Kırkikinci baharda taşları ayıkladım Bin asır gece gündüz ismini sayıkladım… İçimde beni boğan kapkaranlık bir el var Yıkıldı köprülerim boz bulanık bir sel var İniltiler yükselir her gece düşlerimden Eser kalmadı artık eski gülüşlerimden Akbabalar bekliyor şehrin girişlerini Ruhum beynime düşman kırdım kirişlerini Onbeş yılım kaybolmuş bir tilki yatağında Aslanlar başka köyün hep başka batağında Kervanlar beni taşır uzaklara her gece Ellerimle düşerim tuzaklara her gece Her gece peşindeyim şu sahipsiz izlerin Ve her sabah kokusu şu dipsiz denizlerin 2008 |