Ayrılalım yâr ayrılalım...
_____Bilmem farkındamısın
Eyyyy sol yanımın sönmeye yüz tutmuş yangını Ne dünyanın tadı kaldı "ne aşkımızın kaldı tadı " O gözlerin bile Bakmıyor artık eskisi gibi " yitirmiş bendeki manasını " Artık "ıraklık mı ? Yoksa senin boşvermişliğin mi? Yada kalbinin iş güzarlığımı? Yoksa, bizdeki yaşlılıktan mı bilmemde orasını Bir saatin bir saatini tutmuyor... Eskisi gibi gülerken görmüyorum dudaklarını Savrulmuyor artık saçların ,kıskandırmiyor mevsimleri Kokun, esir almıyor aklımı eskisi gibi Bakışların üzüm alacası Gülüşlerin akşam karası Asabilik sarmış gözlerini kaşlarını Ahhh gönlümün ilk sevdiği ,ömrümün tek kadını Hangi uzaklara gönderdin sevdamı Dağıtmışsın saçını başını ,yok saymışsın yaşanmışlıkları Yıldırımlar düşmüş gözlerine Oraya buraya savurup duruyorsun karanlıklarımı Sanki ,dünya eriyip gidiyor bakışlarında Vurmuşsun ay ışığını Sebepten saymışsın ayrılığımızın yanıklarını Uzaklaştırmışsın kendinden o güzelim hatıraları Toz bulutu sarmış dört bir yanını Ellerinde zambaklar solmuş Hatırlamıyorsun tek güzel bir anı Her bir sözün karanlık,her bir cümlen telâşlı (ayrılalım yâr ayrılalım ) Kalbim taşıyamıyor artık bu zavallılığı Taşıyamıyor artık omuzlarım bu sevdayı Sen tuzla buz et bu aşkı Ömrüm yeterse,ben toplarım artık bu canın kırıklarını İkimizin günahına ortak etme sevgiyi Çünkü toprak ağır,ölüm ağır Veremeyiz sonra bu sevdanın hesabını Ödeyemeyiz sonra bu aşkın vebalini __ LESKÜY NARUT |