Zamanın Kölesi / Zırhım İncedir Gelincik YaprağındanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir savaştır kölesi ve efendisi zamanın,
Nice mağlup askeridir zaferin, Ve kırık dallardan öfke kuşlarının Ağzından beslenmiştir yavrular kimsesizliğin, Ey yalnızlığın bezgin ve pasaklı mevsimi, Kimin oğludur avucuma doğurduğun acılar, Hangi soğuk güzün, ne zaman boğuk hüzün, nerede huzur yüzün, kurtuluş kirpiklerinde bir öksüzün, Yapraklarım delindi isyanında güneşin, Nicedir eriyorum, Al şekillendir beni, bedenimi, hislerimi...m
Zırhını da inceltir yapraklarını kopardığın papatya,
Harp meydanında yiğitlik diye savaşıp, Aşkın inziva kabuğunda ölmek, Hangisi daha ağır onbaşım, 10 tonluk gülle mi, kirpiğinden düşen yaşın bir günde mi? Söküp yıldızları, surlarına burç, Bin can sayıp, her nefesim sana borç, Kumlara boğulmuş Mecnun, doysa yağmura hınça hınç, Soyulup dökülsem de üryan dünyada, yalnız sensizlikte utanç ve sayısız bilinmezlikten usanç... Gidenler ardından kırk gece bırakır, Dallanır damarlarında huzursuzluk vedalardan miras, Yalnız seni anmakta huzura biraz imtiyaz, Bir terazi ruhun gramını ölçecek denkte hassas, Kıvılcımlarla aramaktan izin, tozun emanet, Deme ne eksiğim var, ne de fazlam, Herkes tükenmişlik diye hayıflanırken, Elde avuçta hangisi bizim, Hangi aldığımız nefesi son kez tüketebileceğiz, Hepimiz kölesiyiz zamanın, Kırbaçlarından kalma yüzümdeki derin kırışıklar, Ve içimdeki delik deşik karışıklıklar...m |