Ucube Suratta Anne Şefkati / Suç ve Ceza…. . . Sadist korku Kapı aralığına fal taşı minik gözlere İzlettiriyorken olan biteni Ellerindeki kanı siliyor adam… Yumruklarına bahşedilmiş Yüksek sanat yaratıcılığında Tükürünce sonra şekillendirdiği ucube surata Çekiveriyor İktidarsız uçkurun fermuarını Mors alfabeli iniltisine fahişenin ( Fahişe/Kadın; Parçalanmış elmacık kemiklerin katışmışken kanına Nasıl mırıldanabiliyorsun o piç sevdana Halen şefkatle? ) Ve Nihayet Kurtuluşlara yalan*aydınlığa Başarınca gözler son bir gayret aralanabilmeyi Ölümcül şimşekler kulaklarda çakıyor! Oğlumm… Oğlum… Oğlu… . . . “Sahnenin sevecenliği zihnine ezber çocuk Ne vakit geldin *sen İntikamın Militan yaşına” . . . - Ceplerindeki kanlı öpüşleri boşalt çabuk Masanın üzerine… -Hemen… Hadi Bakma bana… Ne diyorsam onu yap! … Ve “S-uçüstü yakalanmışlığıma isimsizliğim sebep” -de ne demek? -Diyorlar ki; Mit olmuşsun fahişe gettoya Benzetirmişsin her gece Muhabbet tellallarından birisini Beyninde yaşattığın o ucubeye! -Ulan piç Psikopat mısın? Herifin yüzü afet bölgesi Ağzı alnına kaymış… -Ve Bu da nedir Kan ile yazılmış sanki Şiir mi bu kağıttaki cebinden çıkan? . . . *Henüz ceninken *daha Yediğim o ilk yumruğu sevgiyle hatırlarım Özünü yakabilen ilahi ateş aydınlığında Her göçüm kudurmuş hüzünlere Sorgucu bir şerefsizin masa başındayım… Ne olur Uykumdan öpsene bu gece anne! Korkma sakın Bileklerinden koparttığım o kanlı eller Balçıktan yüzünü yumrukluyorlar çünkü artık Haliç’in! Anne Ne olur bu gece öpsene uykumdan! Çöplüğünde her gün üç çıkmazlı gettonun Bilinmez intiharlar deniyorum Jiletle beslenebilen yegane mahluk Senin *bu biricik oğlun be anne… Ve Ne olur Yağan her yağmurda da gelme artık şu dünyama Tutamıyorum bin parçanı Sadece iki elim var çünkü benim Gettonun isyan kokulu foseptiklerine Bin parça sürükleniyorken ucube suratın; Seni çok seviyorum… İşte tam da o an/larda Hüznüm çok ama çok fena kuduruyor be anne… (Yıldıray Kızıltan/ Yeraltı Notlarından) - Notafor - Senden önceki hayatım çok karanlıktı *benim ...! Annesizliğime yakarmaya gittiğimde Tanrıya Hacıyağı kokulu bir mendille ağzımı kapattı Aksakallı bir amca O kadar triptonik ve keskindi ki *kelebeğimin esindeki sürat Kopan parmağının acısı ulaşmadan henüz beynine Yarılanmış göz kapaklarında şehveti gördüm... O yüzden iyi düşün!! |
bir şair ağabey annesini kaybettiğinde şu satırları düşmüştü sayfaya :
“Anan öle ölüm “
Kaç dilde,kaç simada yazılır bilmem,
sevgi daima var ola,
Kutlarım dost
Sevgiyle kal 🌺