Fasık...Bırak; gerisini O halleder Ya da boş ver vazgeç şu an ölmekten Öleceksin de ne olacak sanki? Meleklerin koku/su/suzluğu yerleşmişken bahçendeki *akşam sefasına Söz sana; Coşkulu atışlarını dudaklarında hissedeceksin kalbimin Değil mi ki bitimsizdir yaşam pınarımın kaynağı Kurban olurum İki damla yaşa gözlerindeki… . . . Saf bir ölümlüsün Göllerde tomurcuklanır adın Sanatsa Yaşadığın sularda her ölüm *Nefessizliklerde şehadetlenir günahkar adım Ve Tüm sözcüklerin anası olmayı da reddetmişken artık Aşk Vahiylerimi anlayamamanın tek sebebidir masumiyetindeki piçlik Haydi; bekleme böyle daha fazla Solgun gülümseyişin ile döndür yüzünü sevdama Yaşa ayrıcalığını beni bilmenin Görünmezliğim kaosunda yok et beşini de beş duyunun *Nefesizliğinde şekillensin *irtidadın Adımla anılır sığındığın derinlerde yaşamın gizi Sessiz sözcükler resmedilir ruhlara O ıssızlıklarda huzmelenir Kelam-ı Nefsim Sarmaşıklaşan bedenler şehvetle adımı fısıldaşır Ki Bu yüzden Mucizemdeki şartımdır Kendini MEC/NUN zannedenlere/addedenlere; Tek Sebebi aşka yanmak olmalıdır cennet firarlarının! (Yıldıray Kızıltan) |
şiir finaliyle nasıl güzel taçlanmış ki...
"aşka yanmak" nasıl güzel bir söz...
insanoğlunun yaşam membağı değil mi ki aşk
aşk yoksa kuru bir kabuğa dönmez mi beden ruh...
her dizesiyle zengin ve kutluydu şiir
tebrikler
sevgimle hep