GÖZ, KÖZ VE SÖZSon ayının sonları sonbaharın sonrasında yağmurun ayrımındayım bir yolun ayırdında olmadan sonuna gelmişim çok şeyin tarih içinde tarih anlatıyorum sonunda bir antik stadyumun ... Çiy düşmüş çimenlerle kırılıyor sessizliği sabahın; gözlerin düşüyor gözlerime toprak ıslak ve emilgen yalatıyor güneşe tenini ... Gülümserken gökyüzü masmavi dağlar yine kederli yeni yağmurların seferinde bulut yüklü ayrılık gemileri... Seninle çarpıyor yüreğim seninle paylaşıyorum havadaki sevinci seninle paylaşıyorum kederleri soluk soluk dolduruyorum içime seni, düşlerim gül açıyor ... Tenim tenini gözlerim gözlerini öpüp okşar gibi düşüyorsun gözlerimden ılık ılık sıcaklığımla sıcaklığını ılıştırıyorum gönlümü sana alıştırıyorum ... Perge’nin antik stadyumuna bir anıt dikilmeli bu sabah tüm beyaz mermerler sütlenmeli çaresizliğimi görüp felek taşa can vermeli şarkılar söylemeliyim tutup ellerinden türkülerim dua kabul edilmeli ne yapıp ne edip diriltmeliyim bu sabah seni ... Şaban AKTAŞ 21.10.1997 PERGE ANTİK KENTİ-AKSU / ANTALYA AGSS SERİİ |
UMUT ve DOSTCA