MÜLÂYİM!
MÜLÂYİM!
Ormanları yakanın, kör olsun iki gözü İki göz bina kalmış, kına kalmış Mülâyim! Kar üstünde yürümüş, değilmiş belli izi Borcumuz yine kalmış, güne kalmış Mülâyim! Bizi fena uyutmuş, uyutmuş uyutanlar Uyuyunca cümleten, olduk hapı yutanlar Her nabza ayrı şerbet, sunmuş kâse tutanlar Beynimiz dona kalmış, sona kalmış Mülâyim! Acayip sivri sinek, kanımı sömürünce Şu cılız kısmetliler, kan emip semirince Gece vakti tefekkür, beynimi kemirince Uyanmak şuna kalmış, buna kalmış Mülâyim! Çağırırlar dergâha, kul yerine konanı Gönül gözü görmeli, fırıldağı döneni Allah görüyor derler, için için yananı Anlamak sana kalmış, bana kalmış Mülâyim! Onlar işinde usta, enayilik bizdeymiş Kulağa hoş gelenler, meğerse sözde imiş Lafazanlık mesleği, bu sene de gözdeymiş Gelecek sene kalmış, çene kalmış Mülâyim! Murat Kahraman Murâdî 27.07.2024/İst. |
Kutlarım sizi yürekten. Yüreğinize
emeğinize gönlünüze sağlık.
Selamlar saygılar.