Öldür BeniŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir, Ahmet Kaya şarkılarından dizelerine aşina olduğum şair Yusuf Hayaoğlu’nun şiir üslubu ve bizzat şiirlerinden ilham alınarak 2002 yılında Denizli’de yazılmıştır. Elbette şiirin içerisinde aşk ve ayrılıklara dair yaşanmışlıklar da bulunmaktadır.
ÖLDÜR BENİ
Öldür beni yaşım genç daha Bir kuytu köşede kimse görmeden Akıt kanımı, kes damarımı Harca tükenmişliğimi öldür beni Sarhoşluğunla sendelerken öldür beni Nasıl olduğunu çözemeyim Dipsiz sokaklarda bir rezilkeşim Söndür karanlığımı görmeyeyim Öldür beni gözlerim hala aralı Seni mi yaşatır can çekişim Son darbeyi indir vasıfsızlığıma Kanasın , kanasın ezilmişliğim Yaşamak niyetsiz tuttuğum oruç Yeşermez gelse de baharlar leyli Çok oldu kapandığım ayaklara Öldür beni ağız eğemem daha Kan çanağı uykusuz gecelerim var Sanma ki sana bu teslimiyet Virane ömrüme düşmanlığımsın Korksun ürkekliğim öldür beni Derdide sen verdin gamı da sen Havasız kaldım çamura saplandım Bir o kaldı yaşatmadığın son acı Öldür beni alçaldı göğūmün bulutları Dağ deviren efkarlara tutsağım Hep beni vurur insaf tüfeğim Olmasam da günahsız bekleyemem Öldür beni yaşlanmasın ecelim Bilmiyorum hangi mazi aradığım Hangi baharda terkettim ki gülmeyi Gençliğim ayrılıklarla kavruldu Öldür beni kül olsun yanmışlığım Son demindeyim ızdırapların Bir kuru canım var hiçten değersiz Kan olsa da ellerin suyla yıkarsın Öldür beni göm toprağa kefensiz Kölen olsun insanlığım öldür beni Ne maksatla yaşadığımı unutttum İşim ne ki bu dünyaya geldiğim boş Öldür beni tanımla anlamsızlığımı Öldür beni daha toydur yaşım Zaruri haldendir nefes alışım Ölsün artık nefretlerle sevilen bu kul Yaşayamam lakin böyle fail-i meçhul 2002/ Denizli Emrah İslam Kurt |