Bedirhan GÖKÇE'ye Mektup
Sevgili Bedirhan Gökçe
Okurken “Babam” şiirini Çocukluğuma gittim sebepsizce Çocukluğuma Kıbrıs Barış Harekâtı yıllarına Biz de yoksunduk yoksulduk İki odalı evimizde naçar yaşardık Çıkarken sabah namazında evden Emirler yağdırırdı yapmam için annem “ Odunları taşı, ortalığı temizle Kazanı doldur altını ölçer Akşama yakın ocağı ateşle Kardeşini yıka ben gelmeden Kendinde çıkmış ol aradan Birde sizinle uğraşmayayım sonradan” Uzayıp giderdi her sabah bu emirler. Sevgili Bedirhan Gökçe Babama doyamadığımı anladım Okurken “Babam” şiirini Çocukluğumda babamı Ya yatacağım zaman görürdüm Ya da sabahın kör saatinde Her sabah ezanla birlikte İşine gitmeye hazırlanırken Doya doya sarılıp “babam” diyemedim Ya zamansızlığından Ya da umarsızlığından Ama en çok ta Büyük küçük demeden hatalarımda Korku salan bakışlarından Sevgili Bedirhan Gökçe Aslında Çok ta iyi hatırlamadım geçmişi Okurken “Babam” şiirini Çocukluğumda Akranlarım hep kızdı aslında Ya onlarla oynayacaktım Baba, doktor, öğretmen olacaktım Ya da onları kendime uyduracaktım Asker, polis olacak savaşacaktım Genellikle baba oldum o yaşlarda Çocuklarım oldu kızlı erkekli Ama hiçbir zaman Şimdi olduğu gibi Benzemedim babama Sevgili Bedirhan Gökçe Ben hiç sarılamadım çocukluğumda Babam, babacığım diyerek babama Anam, anacığım diyerek anama Bunları hatırladım Okurken “Babam” şiirini Sevgili Bedirhan Gökçe Seksen öncesine gittim Okurken “Babam” şiirini Kardeşin kardeşe pusu kurduğu İnsanların bir hiç uğruna öldüğü yıllara Babam kızdı emperyalizme, teröre, faşizme Okula göndermedi beni ilkokulu bitirince Sevgili Bedirhan Gökçe İşte bunları hatırladım Okurken “Babam” şiirini |