RÜZGÂR GİBİ
RÜZGÂR GİBİ
Zaman önümden geçip nereye gitmiş? Belendiğim beşiğim, kundağım nerde? Ömür denen sermayem, ne vakit bitmiş? Annem ile gezdiğim, Kaf dağım nerde? Beş yaşımda sokakta, çember çevirdim, Her sözümde dilimle, bir çam devirdim, Bir sonrayı görmeden, cevap verirdim, Yayım, okum, kalkanım, sadağım nerde? İlk mektebe giderken büluğa erdim, Yapayalnız kalbimi, bir kıza verdim, Neyim varsa değerli, önüne serdim, Senin diye sunduğum, adağım nerde? Yaşım on beş olunca, bıyığım çıktı, Kendimi seyretmekten aynalar bıktı, Hercaice arzular, gönlüme aktı, Süründüğüm kolonyam, tarağım nerde? Yaş yirmiye gelince şöyle bir baktım, Deli dolu tay gibi, ayağa kalktım, Ruhumdaki alevle, dünyayı yaktım, Gönlümdeki yangınım, çerağım nerde? Yaş otuza gelince, yârimi seçtim, Gözüm değdi gözüne, kendimden geçtim, Hayat sunan elinden aşk meyi içtim, Düğüne dek ayıran, firağım nerde? Yaş otuz beş deyince, hayli duruldum, Evlad u iyalime candan vuruldum, Rızkım için her sabah, yola koyuldum, Elimdeki tırpanım, orağım nerde? Baharların ardından hazan göründü, Bazen ruhum diz çöktü, bazen süründü, Siyah saçım, sakalım aka büründü, Başa yağan karlarım, kırağım nerde? Sonbaharın tadına, varmak isterim, Kucaklayıp bu yaşı, sarmak isterim, Sevdiğimle el ele, olmak isterim, Canı tenden ayıran, durağım nerede? YAŞAR ÖZKAN Antalya 06.01.2020 |