Ölümüne RaksSonra figüranlar çıktı sahneye. Esas oğlanla kız olabilme çabasında El bilekleriyle kalça gamzeleri yarıştı. Dokuz sekizlik ritimle Ayak bilekleri Darbuka sesine taş çıkardı. Alları morlara karıştırıp kıvrım kıvvrım bel büktüler. Rimelleri yanaklarına sızdı kızların Gömlekleri kaburgalarına yapıştı delikanlıların Hırs kapıştı. Önce çiçekler soldu Tutunduğu dallardan solup solup koptu yapraklar.... Yağmursuz topraklar gibi çatladı dudaklar Ateş düştü avuçlarına izleyenlerin Gözbebekleri fırladı yuvalarından Çığlıklı alkışlar tutturdular Yerin yedi kat dibi inledi topuk tıkırtısından Şimşeklerle yarıştı ıslıklar.... Cemre düşmüş diyorlar, Toprağa, suya, havaya Nehirler kudurmuş Köpük köpük yıkıyorlarmış kıyıları Gelincikler başkaldırmış papatyalar arasından Efil efil çimen kokuları yayılmış Rahmi çatlamış toprak ananın, Kimin umurunda Kim anlayabilir raksla maskelenmis bir hüznü Sol anahtarıyla kitlenince kulaklar, Kim duyar hıçkırıkları Ruhum diyorum, İki gözüm, ruhum Ihlara’da koca bir "çereşe" boşaltılmış Ezilmiş üzüm taneleri gibi Ya haraba ya şaraba.... c.özanaç 22 Mar 2015 · |
Saygı ve selamlarımla.