papatyas
bir papatya sanırsın,
akar çayın yüzeyinde, berrak sudan beslenmiştir, kökleri karanlık mavilerde kokusu tazedir o çiçeğin ciğerin açılır nefes çektikçe sonra birden sarsılırsın, boynunu büker dizlerinde onu boğduğunu düşünürsün, yorgun düşmüştür sarı yanakları, koklamaktır aslında tek suçun, yaşatır seni,şifalı tohumları saf ve iyisindir ya, bırakırsın özdeki titreşimine, o suyun üzerinde ilerlerken ardına bir kere,bakmaz bile ellerini ceplerine alırsın, sırtın yüktür bin yıllık selviye, hasretini nakış nakış, işlersin bir kağıt gemiye senin aklın güvertede, düşlerinse onu arar, hızla giden bir maviye, boyun bükmek gözü yorar yatışır az sonra herşey, papatya denmiş sarı sanrıya, sanki bir kolonya uçup gider tüm gerçekler ve akşam olduğu vakit, nehir katlar tüm minderlerini ay ise yoldaş olur tenime, gönderir neferlerini ve şimdi herkes kendi patikasını dolaşacak gönülsüzce, belki gün olur hiç bilinmez, papatyalar çığ olur gönül bahçemizde |