BOŞLUKhiç hissettiniz mi? ya da içinize sordunuz mu? ayaklarım mı dövüyor, yoksa içimin içindeki yürek işçisi mi? insan neydi? iki dudak arası ekmek kırıntısı, iki kirpik düşüşü ay la güneş savaşı, ya kollar sarmalı sarması yaprak misali, boşluğa düşmüş yüreklerin, kaç odası var? salon salamence öyle geniş geniş oturmalık, yalnızlığın başkenti yüreğin, bazen saçın başın, bazen gözün kaşın, bazen dilin dudağın, kollarından asılır, ne ipteki çamaşır, ne sofradaki aşın, içinin içinde asılmaz, yüreğinde kaynamaz, öyle bir akşamda, öyle bir cam önünde, kırılan kollarıma, boşluğun boşluğunu astım, bütün sorular firari… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |