YORGUN YÜREĞİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kaybetmek gerekir belki de bulmak için... Öyle ya! Kaybeden arar yitiğini. Geceye bir şiirimi bıraktım; beğenilerinize arz ediyorum. Okuyan herkese teşekkürlerimle...
-Mustafa ÖzTürk
Bulutsuz bir gecede yıldızları izlemek gibiydi gözlerin...
En masum halinde gizli en güzel sevdalar, Durgun bir denizde kıyıya vurmak gibiydi sözlerin... Sürüklenirken bir haziran akşamı yakamozların peşinde, Bütün tutsaklığım çakıl taşları gibi durur içimde... Kurumuş yoncaların arasında açan çiçekler misali, Kıştan bahara götüren pusula gibiydi izlerin... Sonsuzluk sevdam bütün kusurlarını silmiş üzerinden, Şimdi uyanma vakti, çalar kapımı yeniden doğuşun... Kim bilir? Bu kaçıncı vurgun, bu kaçıncı yok oluşun... Üzerime mısralar düşmüş yorgun yüreğime baş kaldırırcasına, Destanlar yazılmış virane duvarlara, Sevdaların baş harfleri kazınmış gecenin yarısı, Kimi özlem, kimi veda, kimi var, kimi yok ama hepsi aşk kokan... Bekleyişlerin bitmediği bir yerdeyim belki, Gecenin karanlığında ama güneşin doğuşuna hasret yüreğimle... Lodosun serinliğiyle avutuyorken tüm yangınları, Karlar yağıyor üzerime sensizlik aklıma geldikçe... İçinde yangın, dışı buz tutmuş hayallerin ortasında, Arıyorken benliğimi öylece yok oluşun arkasında, Avucuma düşüyor yıldızlar, parmak uçlarıma saçların... Tebessüm bırakıp uzaktan, vedalar tutuşturuyorsun... Ben yine geceyi yakıyorum, Sen sabaha koşuyorsun... Şimdi her yer çıkmaz sokak... Gelenler çoktan döndü, gidenler olacak... Ne dost kalmıştır hatta ne bir düşman; Giderken bakıp kalacak... Ben sensiz yollarda seni arıyorum, Sen bende kayboluyorsun... Bakmıyorsun dönüp ardına, Sen, bendeki seni arıyorsun... Türküler hasreti yazmış sözün özüne, Sözün özü dokunmuş sazın teline, Rüyalar gizliyorum gecenin en derinine, Ben sana yanıyorum, sen bana yağıyorsun... -Mustafa ÖzTürk #mstfztrk |