Hayriye Abla
Halep’e doğru kırk arşın
Hayriye abla pencereni arala Akşam tutuk bir deniz havası gelecek İki çiçek bir böcek Bunlar da geçecek Hediye aldım sana gönül taşından Televizyon sehpasını görünce Yorgun karpuz gibi geceyi getirince Çayın matemi düşer şekere Camiyi bekler Hayriye abla Bisiklet çeşmesi evinin önünde Kurtuluşu yoktur sualin, hikmetinde Döner döner cevabını verir de Kış vakti sobayı yalnız yakar Elinde ekmek ve Maltepe Gonca gülleri içer su bardağında Yokuş yukarı briket duvarın üstünde İki sincap yolunu gözler Gitmek de kaçmak için yoldur Hayriye abla Rüknettin’e böyle vurulur. |