Bendeki Bu Sevda Olmasaydı...
Bendeki bu sevda olmasaydı, gönlüm asla ve asla seni sevmezdi!
Bir anlık yokluğunda yakınlarım uzak olmazdı! Sevmeyi şiar edinen bu yufka gönlüm, İnsanı canından bezdirecek bu kadar naz ve cilveni çekmezdi! Bendeki bu sevda olmasaydı, şirin uykulara hasret kalmazdım. Her cümlesi birbirinden manidar bu kadar upuzun şiirler yazmazdım. Kuş tüyünden döşeklerde yatsam bile, Yosunlu taşlarda yatarken, kendimi dünyanın en mutlu insanı saymazdım. Bendeki bu sevda olmasaydı, kim bakardı bu kadar böbürlendiğin yüzüne! Koruklar dönüşmezdi sabır ve metanet ile üzüme! Senin bu egolu tafraların beni bana muhacir etti! Haddinden fazla şikayetim var bendeki sana sevdalı bu gönlüme! Bendeki bu sevda olmasaydı, hal ve ahvalin yamanlardan da yaman olurdu! Gönül vazosuna yediveren Muhammedi güller yerine çalı çırpı konulurdu! Şayet bu üç günlük fanı dünya hayatından beni bana bezdirmeseydin, Özene bezene sevda meclislerinde sana olan methu senalarım her yerde duyulurdu. Bendeki bu sevda olmasaydı, içten gülmelerin her türlüsüne kalırdın hasret! Çoktan bitip tükenirdi sana ben gibi sevdalı birinin yufka gönlündeki sevgi ile muhabbet! Bu dünyada hesabı sorulmazsa dahi ahrette inceden inceye sorulacak muhakkak, Hal ve ahvalini gören herkes çıkaracak kendine doktora tezlerine konu olacak ibret. Bendeki bu sevda olmasaydı, iki gözden iki ceşme olmaktan didelerin kururdu. Sana gösterdiğim kadri kıymeti kime gösterseydim onure ve pür mutlu olurdu. Sen sen oldun enaniyet gurur ve kibir atına bindin ha bire kırbaçladın doludizgin yol aldın! Senin yerinde kim olsaydı ben gibi ölesiye seven birini hiç mi hiç bu kadar yormazdı. 21- 26/ Mayıs/ 2024 |