Rüzgar Telefonu ***
bildiğimi sandığım sesi dinliyorum
tanıdığım tek sisin içinden geçerek kendinden emin adımlar yaza yeltenen soru kurşunu azaltılmış beyaz ve yarasında bekletilen tat tanrıya sordum boşluğun şekille çözümü neydi bozuma uğrayan, boşluğu neden sevdi içimdeki kurulu yay uzaklaşan kimya, derinleşen bölünme kara sözleri fısıldayan tanrıça senin mi salıncaktaki her halimin bin resmi tarife dışı aksim boşluğum mu benim bu senin öğretin mi |
kanatlarıyla
yağmur sonrası toprak kokusuyla bir de
duymadık da arandık
rüzgar telefonuyla..