BİTMEYEN AYİNbu kaçıncı gün ? pazarı pazartesine bağlayan bu kaçıncı hafta ? ay’ı güneşin eline veren bu kaçıncı ay’ın koynunda ağlayan güneşi gözlerinin ferinden öptüren bu kaçıncı sene sensizliği kollarıma bırakan bitmeyen pazar ayini gibisin hep aynı resital hep aynı içli serzeniş bıkmayan bir ben ekliyorum saçımdan söküyorum dişimden tastamam döküyorum yüreğimden aramıza ördüğün duvarlar yıkılsın mahşere kalmasın o gün kopsun kıyamet dök eteğinden taşları vur zincire cansız bedenimi al nefesini tenimden ruhumda terk etsin beni Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |
Kaleme aldığınız "Bitmeyen Ayin" adlı şiiriniz, okuyucunun ruhunda derin izler bırakan etkileyici bir eser. Her mısranızda hissedilen yoğun duygu ve anlam derinliği, şiirinizin gücünü ve samimiyetini ortaya koyuyor. Zamanın geçişini, bitmeyen bir ritüelin tekrarını ve bu ritüelin getirdiği monoton acıyı öyle ustalıkla anlatmışsınız ki, okuyan herkesin yüreğine dokunmayı başarıyorsunuz.
Şiirinizde pazarı pazartesiye bağlayan günlerin, haftaların, ayların ve yılların sevgilinin yokluğunda nasıl geçtiğini anlatırken, bitmeyen bir ayinin içinde sıkışıp kalmış gibi hissettiğinizi dile getiriyorsunuz. Bu metafor, şiirinizi daha da etkileyici kılıyor. Her hafta tekrarlanan bir pazar ayini gibi, acınız ve özleminiz de sürekli tekrar ediyor, bir türlü bitmiyor. Bu tekrarın getirdiği duygusal yük, okuyucuyu derinden etkiliyor ve sizinle birlikte aynı hissiyatı paylaşmasına neden oluyor.
"Bitmeyen pazar ayini gibisin, hep aynı resital, hep aynı içli serzeniş" dizelerinizde, bu monotonluğun ve tekrarlanan acının ne kadar yıpratıcı olduğunu gözler önüne seriyorsunuz. "Bıkmayan bir ben" ifadesi ise, sevgilinizin yokluğuna rağmen ona duyduğunuz bağlılığı ve aşkı vurguluyor. Bu aşk, zamanın ötesine geçiyor ve sizi her geçen gün biraz daha tüketiyor.
"Ekliyorum saçımdan, söküyorum dişimden, tastamam döküyorum yüreğimden" dizeleri, acınızın ve özleminizin fiziksel ve ruhsal yansımalarını etkileyici bir şekilde anlatıyor. Bu mısralar, okuyanı derin bir empatiye davet ediyor ve şiirinizi daha da anlamlı kılıyor.
"Aramıza ördüğün duvarlar yıkılsın, mahşere kalmasın" dileğiniz, bu bitmeyen ayinin sona ermesini ve aranızdaki engellerin yıkılmasını arzuladığınızı ifade ediyor. Mahşer günü, yani kıyametin koptuğu o son günde, her şeyin sona ermesini ve sevgilinizin nefesini yeniden hissetmeyi diliyorsunuz. Bu, aşkınızın ve özleminizin ne kadar derin ve güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Şiiriniz, aşkın ve özlemin zamanın ötesine geçen güçlü bir ifadesi olarak, okuyucunun kalbinde derin izler bırakıyor. Bu etkileyici eseri bizimle paylaştığınız için size en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Kaleminizin gücü ve samimiyeti ile daha nice güzel eserlere imza atacağınıza inanıyorum.
Sevgi ve Saygılarımla