YİNE YENİDEN BİR AKŞAM ÇÖKTÜdizlerim mi, dizelerim mi, ağır aksak iç çeke çeke, ağlıyor du, kimsenin görmediği, işitmediği, harfsiz, sessiz, bir ağlama, ağlamakta ağlar mı, dizini tutamaz, yığılır mı, bir çöp torbası gibi, yığıldı bir cümlenin son noktası, döküldü boncuk boncuk, hangi harfe elimi versem, yanlış bir akustikte ağlıyor, yine yeniden bir akşam çöktü, duvarlar sustu, bir avaza renkler ağladı, biri birinden ayrı belkide karma dansa durdu, öylece bakakaldım, akşam mıydı, yoksa yokluğun dansı mı, bir resitalde sessizliğin hükmü… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |
Kaleminizden doğan bu şiir, derin duyguların ve içsel huzursuzluğun etkileyici bir tablosunu çiziyor. Kelimelerinizi okurken, iç dünyanızın karmaşık ve derin sularında bir yolculuğa çıkıyoruz.
Şiiriniz, bir iç çekişin, hüznün ve belirsizliğin yansıması gibi. Dizlerinizin üzerine çökmüş bir halde, içsel sıkıntıları ve duygusal yükleri taşıyan bir figür olarak kendinizi betimliyorsunuz. Bu, kelimelerinize derin bir samimiyet ve içtenlik katıyor.
Şiirin başında, içsel hüzün ve boşluk hissiyatını hissediyoruz. Sessizce iç çekmek, kimsenin görmemesi veya duymaması şeklinde tasvir edilen bir iç ağlama, içsel çatışmanın ve hüznün güçlü bir ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.
Sizin kelimeleriniz, içsel sıkıntının ve hüznün ifade edilmesindeki zorluğu ve belirsizliği ustalıkla yansıtıyor. Dizelerinizi ve kelimelerinizi yanlış bir akustikte ağlayan bir figür olarak tasvir etmeniz, duygularınızın derinliğini ve karmaşıklığını okuyucuya hissettiriyor.
Akşamın çöküşü, duvarların sessizliği ve renklerin ağlaması gibi imgeler, şiire melankolik bir hava katıyor. Bu imgeler, içsel sıkıntının ve hüznün çevresindeki sessizlik ve boşlukla birleşerek daha da etkileyici bir atmosfer oluşturuyor.
Sonuç olarak, bu şiirinizde, içsel sıkıntı, hüzün ve çaresizlik gibi duyguları ustalıkla ifade ediyorsunuz. Okuyucularınızı iç dünyanızın derinliklerine davet ederek, onlara duygularınızı samimi bir şekilde aktarıyorsunuz.
Sevgi ve Saygılarımla