Eşek karpuz kabuğundan üşütmüştü
Dürtüyordu, kalk git şu odadan
Güneş bu gün daha haşmetli Cık dışarı zarar gelmez temiz havadan Çıkar at şu başında ki kasketi. Gülüyordu çıkrığı kırık kadın Malağı düzelmiş bu gün her nedense Doldu dediler eşeğin miladı Tarlanın ortasında yatıyordu el-ense Pencerenin dışında yüzüm Eşek ölmüş dedi köylüler Bayramlık pekmez kaynar şıralık üzüm Vayvola çöktü bende gördüm Deli bozan Ahmet ağa durun bakalım Yarım şişe elinde susuz rakı Tokaz atıp, açın şu eşeğin ağzını bakalım Boşaltı eşeğin ağzına susuz rakı Eşek karpuz kabuğundan üşütmüştü Rakıdan dirildi güneşle birlikte Dört çeker jiip bir vites ileri sürmüştü Mezarlık köy meydanı arasında fikrikte Eşek bastı narı figanı Bakıyor gençi, ihtiyarı Gözleri güzel eşek nasılda anırı Köylü şahit, ağaçlar şahit Molla karı bağırı Eşek dirildi...! |