MERHABA DİYELİM
Biliriz sevgili
Biliriz el kapılarında Çekilen hasreti Düşe kalka Olduk birer mülteci Bazen gözlerden Aktı gözyaşı Bazen sol yanımızda Sızladı amansız sancı Öyle bir sancı ki Dil yasaklı Yürek parçalı Ve anladık ki Hasretlik büyük acı ** Gel de gezelim seninle Uygarlığa beşik sallayan Göbeklitepe’ye Tarihe ışık tutan Nemrut’un tepesine Gidelim değerler diyarı Siverek’e Rahmet diliyelim Zindanda direnen Büyükkaya Necmettin’e Heykelleri dikilen Uzun Mehmed Arif Ahmed Yılmaz Güney’e Sağlık diliyelim Şıvan Perwer’e *** Burası barış Burası kardeşlik şehri Dört yanı surlarla çevrili Çıkalım surların tepelerine Bakalım Dört ayaklı minareye Bakalım seninle Tarihi Ulu Cami Meryem Ana kilisesine Bir yanda ezan Diğer yanda çan Davet ediyor herkesi Her biri ibadet Her biri uygarlık abidesi **** Yetti artık Yetti bu hasret Öyle bir hasret ki Ölümden beter İsterim ki bundan böyle Gün doğumunda Kahvaltıyı Mahabat’ta Gün ortasında Kahveyi Kobani’de içelim Akşama kol kola Süleymani’yi gezelim Ve birlikte Hasrete veda Özgürlüğe merhaba diyelim Muzaffer KALABA |