Müebbet
En çok böyle gecelerde ağladım ben
sisli, karanlık ve sessiz... Hep böyle gecelerde alkollü araba kullandım ölüm küçük bir şakaydı, sevda mesnetsiz bir yalan yavru kediler kadar öksüz ve ıslaktım. Hep böyle gecelerde sordum kendime “çivilenmiş gözlerini sökerken sabahın hengamesi acaba benim gibi kaç kişinin daha ellerinde erir çiğ tanesi” diye ve hep cevapsız kaldım. Böyle gecelerde bütün suçlarımı kabul edip başımı eğmeden önüme dimdik, mağrur bir mahkum gibi yürüdüm ölüme yine böyle gecelerde ertelendi infazım ve taammüden sevdalanmaktan müebbede çevrildi yazım. Yorgun bir kelebeğin kanatları kadar bitkinken göz kapaklarım böyle gecelerde bir kez bile yummadım gözlerimi bir an bile uyumadım. Şimdi yine böyle bir gecede tüm dileklerimi doğramak için bu bileklerimi doğramak için tüm şiirlerimi kör bıçak gibi biliyorum. Kan kaybından olmasa bile en azından kahrımdan ölmeyi diliyorum. |