MAZİMİ ARARKEN...
Eski bir şehir yalnızlığı kuçaklar beni
Uzanırım ta çocukluğuma Gözlerimde buğulu hatıralarla Bakarım doyumsuz neşeli mazime O şirin amcaları, ağabeyleri ararım Bayram, hıdırellez coşkuları Silinip gitmiş sanki kadim Türk yurdundan Ülkem mi değşti, ben mi bilemedim? Sahipsiz kalmışlığın acısı çöker evlere Evin çelengine yuvalanmış kuşların cıvıltıları Kurşun yemiş suskunluğuda şimdi Köhnemiş terk edilmiş evlerin iniltileri Cumbalarından yayılıyor sokaklara Arnavut kaldırımlarında dolaşan Farelerin yaşam mücadelesi var yanlız Ötesi yok! Kimler gelip geçmiş Zamanl geriye sardırıp bakabilseydim Gece yarılarına kadar muhabbetler Sımsıcak okşanan gönüller En köpüklüsüden içilen kahveler Sevgi, saygı, güvenin tam olduğu yıllar Anlatırdı babam bir masal gibi... Dün otobüste yaşlıya yer vermeyen Z kuşağı dedikleri yirmilik züppe ’’Moruk, görmüyor musun meşgulüm?!’’ Ahh! Duymaz olaydım O güzel günler geri geliecek mi Çok eskilerde kaldı yalnızlığımı deşelerken!.. S. Şimşek |