GelişigüzelŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öl dedim
Öyle istedim Öldün birdenbire içimde Kapımı vurup kaçıyorken söylemlerin İçinde beklemek olmayan bir yaşam olsun istedim İçinde özlemek olmayan Görmedim... -Seninle aramızda, memleketten öte birşey var sadece harflerin bildiği- Bugün aylardan hüzün Günlerden keder Mektubun geldi, kenarına iliştirdiğin ağıtla Ve üç damla gözyaşın, sen kokan sarı kağıtta. Ahh Yarınlar devşirmek, ritmi bozuk dünlerden Olur mu? artık zor... Yani hep bir uçurumdu ellerin, düştükçe uzayan Dibe vurup ölmek kolaydı Boşluğa tutunup kalmaktı, asıl zor olan. Biliyor musun?cesaretim olurdun Utangaçlığına sığınırken sevdamın Esaretim olurdun Yüreğimi ellerine emanet ederdim Kulağına sesimi, göğsüne nefesimi Tekleyip, tükeneceğini birgün soluğumun Nereden bilirdim? Ne zaman bir çiy tanesi gibi dokunsan avuçlarıma Bize göz kırpardı, gölgesine sığındığımız akşam güneşi Gece olunca ay, nereye gitsek bizimle gelirdi Karanlık günler için biraz ışık biriktirseydik keşke Bütün aydınlıklar elimizde bir bir ufalanıp gitti. Bir hüznün gelse iki damlalık Yüreğim deryalarca közlenirdi Bir martı gibi savrulurdu tenimde can Çıkar kapına gelirdi Seninle ışıl ışıl parlardı güneşim Yağmurum seninle bereketlenirdi Sensiz fer damlamazdı yüreğime şiirden Hani bakardın ya birden Gözlerin cennet olur, kapıma gelirdi. Sen gülümserken Öyle yorgun, öyle güzel Yüreğin ellerinde tüy gibi hafiflerken Burada haylaz bir çocuk doğardı, yeniden yeniden Dal nasıl uzar, yaprak nasıl büyürse Toprak nasıl uyanırsa rengarenk bir yağmurla Ruhum işte o kerteye gelirdi. Dünün kararmış resimlerine b/akmaktan Yarının simli portresini avuçlayamadık bir türlü Kanatlarından dökülen tüyler kaldı avucumuzda Güvercinler, martılar, kanaryalar, uçup gitti. Neyse... En kötüsü ne sence? Özlem mi, hasret mi, kalmak mı, gitmek mi? Bence en kötüsü Hataları, başka hatalarla onarmaya çalışmak Pişmanlıklar, hiçbir zaman yapılan hatalara kefaret olamıyor Farkındasın değil mi? bu yüzden Bizim silgimiz hep, kalemimizden önce tükeniyor. Ama ayrılık dediğin, en kabadayısı Biraz belirsizlik, biraz durgunluk Biraz merak, biraz özlem Biraz da çaresizlik değil mi be canımın içi? Hem şunun şurasında kavuşmamıza Dizeleri gül kokulu, kaç şiir kaldı ki?,.. "Ben unutamıyorum, o beni unutsun" demişsin Ve "kendini bana unuttursun" En olmayacak şeyi istemişsin Nasıl sileyim ben, beni senden Sorsana bi Benden seni, silebildim mi ki, ben? Hem sana bir sır vereyim mi Sokul yanıma, yaklaş bi U-n-u-t-m-a-k 7 harfi yan yana getirip Dillendirmekten ibaret olsaydı İnsanlar 5 harfi birleştirir m-u-t-l-u olurlardı Değil mi? Yine de Bir gün gözlerin doğunca bu kente Karanlığa inat, yeniden filizlenecek sevdamız bilirim Sen acele etme Ben bikaç ömür daha beklerim. İçimde, yıllanmış anıların tortusu Ruhumda, bedensiz kalma korkusu Kalbimde ağrı Ve zihnimde sonu gelmeyen o masalla Beklerim Anlayacağın, bugün de sevdik çok şükür Yarına Allah Kerim... Seni birazcık tanıyorsam Şu an, iki elini birleştirip alnında Başını hafiften öne eğip Ve kısıp, o infaz memuru gözlerini Bir yandan için için gülümsüyor Bir yandan da, bana olmadık sitemler ediyorsun Yalan mı? -Yani, seninle aramızda, memleketten öte birşey var Ülke gibi Dünya gibi Evren gibi Biz bu yüzden, bir çırpıda kalemi çekip Böyle kolay unutabiliyoruz, sen beni, ben seni... Gel bi daha yapalım Kapa gözlerini, saymaya başla Biiir...ikiiii...üüüüüç Hadi, unutalım birbirimizi...- |
Sevmek
Beklemek
Hüzün
Ama en çok da özlemekti şiir.
Ve tüm bunların toplamından ulaşılan sonuç insandı, sağlaması ise hayat.
İnsana hepsi yakışıyor, acı da verse.
İnsana yakıştığı gibi şiirlere de yakışıyor.
İnsanın özleyeceği biri olması da güzel aslında.
Şiir de güzeldi.
Uzundu ama uzunluğuna rağmen oldukça da akıcıydı anlatım.
Ayrıca şiiri baştan sona okuyanlar, sondan başa doğru da okuyabilirler. Her iki durumda da şiir.
Selamlar, saygılar