Tanrıyla SohbetEy benim İlahım! hürmet eylerim, Hikmetine karşı olunmaz derim. Bir-kac yobaz için sual sorarım Sorduran mı yanar? Soran mı yanar ? Ben garip bir kulum meraktır ancak, Çulsuz ekmeğini neye banacak? Bu millet şaşırmış kime kanacak. Kandıran mı yanar? kanan mı yanar? Secdeye duruyor fitne kokuyor Biraz hayâ biraz iman dokuyor Mazlumu yolarak fetva okuyor Yolduran mı yanar? Yolan mı yanar? Nifak tohumunda kahin oldular Vatan-ı sömürüp safi yoldular Yoksul vatandaşı küffar kıldılar Kıldıran mı yanar? kılan mı yanar? Sanki ellerine senet verilmiş Kevser ırmağına şarap denilmiş Huriler gılmanlar vaat edilmiş Daldıran mı yanar? dalan mı yanar? Sevap mı reva mı takke serinde Vebali örtemez kemer belinde Ahlakı devşirmez nefsi seflinde Çaldıran mı yanar? Çalan mı yanar? Sırat köprüsünü durmadan anar, Dini çark ettiğin ruhunu onar. Vaaz’ı niyaz’ı kurtuluş sanar Sandıran mı yanar ? Sanan mı yanar ? Haşa ilâha’da rüşvet geçer mi? Yasayı çiğnemiş kulu seçer mi? Haksız bir kazanca, kapı açar mı? Açtıran mı yanar? açan mı yanar? O halde ben değil onlardır yanan Günah aklamayı tövbeyle sanan Her türlü haramın ağına banan Bandıran mı yanar ? Banan mı yanar ? Ben canlı nesnel’im evrende olan Nesneler göçecek hakikat kalan Hakikat yutarak kul hakkı alan Aldıran mı yanar? Alan mı yanar? Turgay Parlakyıldız |