Umut SığınağıŞu yüce dağlarda hoyrat bir kartalım Kanrevan içinde çırpınırım, Bulutlar farketmez güneş şavkmaz, Dehlizlere sığınır gibi Umutlara sığınır bedenim. İçimden koptu kızılca bir kiyamet Nefesim dalgalar’a emanet Dalgalar ise bir bir kıyıya savruldu. Ah şu yalancı baharlar.. Gelip geçiyor üzerimden, Çöl susuzluktan kavrulmuş, İklimler zamana yenik düşmüş, Hayaller soluksuz ve mahsum’ca örtüşerek, Umutlarla öpüşüyor. Bazen ılık bir mehtap olurum, Düşlerimi ısıtırcasına kavurarak, Kanatlarımı kırarcasına çırparım; Ruhum gövdeme sığmaz, Gövdem göğüs kafesimi deler. Yaşama dair ne varsa.. Ne varsa ardım’dan sürükledim, Kuş yüreğini, Kekik kokusunu, Ceylan yavrusunu, Kayın ağacını, Bir yaşlının ve bebeğin, manalı bakışını gizlerken.. Melankolik çiçekler eklendi, Dönüp gök yüzüne baktım; Çaresizlik pörçüklenmiş, Yalnızlık kucaklanmış, Hüzünler dudak dudağa, Gök gürlerken ay karardı, Güneş kızgın uyandı güne, Bir düş daha evrilirken kadehler kırıldı, Yep yeni umutlar’a, gebe kaldı bütün canlılar. Turgay PARLAKYILDIZ |