Hasret
bir hüzün düştü bu gece
martıların kanatlarından bir hüzün ki en suskun çığlıklar kadar acı en küskün çocuklar kadar öksüz ve hasret... sen orda, ben burda sürgünüz. yaz ortasında hazan bir yanımda resmin, bir yanımda anılar ilerliyemiyor zaman en derin anıların yükü üstünde. sararan her yaprak takvimde bir yılı anlatıyor sanki düşerken yüreğimde yangınlar bedenim sensizlikten üşürken. ne zaman bitecek ne zaman kollarında yatacağım ne zaman gözlerine bakacağım sabahlara dek ne zaman sayacağız yıldızları gecelerce ve tek tek ne zaman sulh bulur bu yürek. takatım kalmadı daha yolun başında öleceğim sanıyorum şarkılarla ağlamak yetmiyor bitmiyor aktıkça akan yaş her gece yüreğimde bir tabut gözlerimde bir naaş hasret... yedi bitirdi beni beş-on günde ne sen dönebilirsin ne de gelecek güç var bende. sen, bir ağaca kazır gibi adını yüreğime kazıdığım kanata kanata sen yazım diye anlıma yazılan, hayatımın kadını daha koklayamadan doyasıya daha çıkaramadan senle geçen günlerin tadını uzaklarda, çok uzaklardasın biraz daha deme söyle yürek nasıl dayansın. bilmiyorum bu biten kaçıncı vakit bu ellerimde sönen kaçıncı izmarit kaç gecedir değmedi kirpiklerim birbirine ellerim ellerine... çok zor gülüm çok zor ama gözlerimizde o puslu bulut yüreğimizde umut savaşacağız toprakta da olsa kavuşacağız |