Susma
Hangi lisansa yazmalı seni
Annesizliğin kaçıncı zamanından sürüldün dünyaya çocuk ? Özgürlük kuşları ne duruyorsunuz.. Havalanın göğün en yükseğine Muştular götürün körpe bedenlere Cennet kokulu melekler Kanatlarından vurguluyor Yokluğun kaburga kemikleri sayılıyor irili, ufaklı Gözyaşına kan karışıyor Açlıktan ölen var bu çağda Ey müslüman Ey insanlık Duy artık duy..! Toprağa düşse buğday tanesi yeşerecek..! Siz bayım siz tokluktan ölenler Siz hangi cehenneme talipsiniz? Ah şehit çocuk unutmadım Cennette yemek var mı deyişini "Gülüşünden asılı "yarın/sızlar Öpsem yaralarından diner mi acın? Bir anne şefkatinde Soykırım yaşanıyor Bu ateş bizi de yakacak Susma..! İslam beldesinde zulüm var Sessizliğin sesi ol Ey Adem Susma..! Ak güvercinler havalanın Güneşi doğurun kasıklarınızdan şarka doğru |
Cennette yemek var mı deyişini
Nasıl unutulur ki?!
Kim unutabilir ki?!
Evren boşluk kaldırmaz.
Her boşluk doldurulur.
Nûrun kaplamadığı yeri zulmet kuşatır.
Bu böyledir. 2 + 2 = 4
- Îmân ulvî şeydir; olmaya zinhâr sende mat,
Boşluk kaldırmaz cihân, şeytan eyler şâh-u mat! -
Müslüman zümre, Kur'ân'a ve onun ictihâdına bî-gâne düşünce,
boş kalan meydanları bu zulmetin piçleri, Şeytanın dölleri doldurdular.
Öyle ki, Kur'ân'a kadar her ama her alana zehirli şırıngalarını enjekte ettiler.
- Ne zaman ki ümmet, ensâr olmayı unutur,
Batı'nın gavuru gelir, "İzm"lerle uyutur. -
Hani, (ismini hatırlayamadığım) muhterem bir zât demişti ya;
Tüm insanların ortak dînini öğrendim nihâyet; PARA!
El-Hâk! Ne kadar da haklı. Maâlesef.
Yoksa ne haddine bu kansızların, çocuklara, kadınlara ve yaşlılara kıymak.
Öyle bir kıyım ki, ne kıyım!
Bütün dünyâyı refâh içinde yaşatacak kadar para/altın bunların zimmetinde.
Günümüzde beşer, para-pula, altına tapmakta.
Eşyânın hakîkatini görmek istemiyor nerdeyse hiç kimse.
Oysa RasûlAllah, eşyânın tabiâtını öğretmesi için Rabbine duâ ederdi her dem.
- Eşyâ parladıkça heyhât, insanlık sönüyor,
Bir kemik parçasına beşer, fır fır dönüyor. -
- Mel'ûn İblîs çekiyor gözlere kara perde,
Envârını görmeyen, düşüyor dehrî derde!.. -
- Tekâsür açıklar, eşyâya tapan' hâlini,
Birebir sindirmek îcâb eder her kâlini. -
- Yaltaklanmaya gelmez, kendin' bilmez zengine,
Eşyâya meyl-edip bürünme zinhâr rengine. -
Eşyâdan geçtim, boykotu dahi adam/hanımca uygulamıyoruz.
Hattâ belirli bir kesim, ısrârla/inadına Migros'tan vb.'lerinden
alış-verişe devâm etmekte.
Diğer Market zincirlerinden daha pahalı olmasına rağmen.
(Siyonist) Koç kazansın yeter ki! Safları sıkı tutuyorlar.
- Müslümana bak sen, işin hep hayretinde,
Müthiş azim var ama, küffârın gayretinde. -
Uzattım, farkındayım.
Hakkınızı helâl edin lütfen.
O Mübârek Şehîd Şeyh Ahmed Yâsîn'i
(dolaylı da olsa) anarak kelâma son vereyim.
- Nerdesin êy Şeyh Yâsîn, İsrâil'in kâbusu,
Ayakta duramayan müslümanın nâmusu. -
- Ne var ki êy Şeyhim, dilsiz şeytanlar göründü,
Bu sefer heyhât, ümmet kılığına büründü! -
- Yaslandı rehâvete, gayrı cihâd etmiyor,
Yoksa duâ etmeye de mi gücü yetmiyor?! -
- Köle olmuş siyonizme, canlısı cansızı,
Yer-içer medfû kanaldan, kanlısı kansızı!.. -
Allâh'a emânet olun Azîzem, selâmetle kalın inşâAllâh...