BOĞULMUŞ BİR NEHİR İÇİNDE BULUNDUĞUM ZAMANyabancısı olduğum bir zaman temel atmış geliyor mızıka çalan çocuklar, düşlerini büyütüyor gökten nesiller düşüyor uydu ya bağlanmış miyop gözlere kurulmuş zaman döndükçe saçları dökülen dünya eski tarihten kalma bir yabancısın esaret altında zincire vurulmuşsun hastasın ve ne sen bunun farkındasın nede ölüler öyle bir zaman temel atıp geliyor ki kılıç ekmiş toprağa sağ elinde menekşeler sol elinde kaktüs çiçekleri ne olacak şimdi tarafsız mı öleyim eski zamanlardan gelen yabancı gibiyim sırtı tutulmuş, kamburu çıkmış dünyanın hangi sabahı mutlu uyanır artık Eski tarihten gelmiş gibiyim yurdum bana yabancı ben el gibiyim bağlanmış bayrağın bel kemiği Rüzgâra koşamıyor sanki dalgalanıp şafaklarda yüzecek yüzmeyi unuttmuş gibi sanki Soy ağacım da arılar Petek Petek bal verirdi dal kırılmış yaprakları dökülmüş Nem kokan yeni yıllar akmış da gelmiş boğulmuş bir nehir içinde yaşadığım Zaman Ayşe Caniberk Gümüş kalpler |
eski zamanlardan gelen yabancı gibiyim
sırtı tutulmuş, kamburu çıkmış dünyanın
hangi sabahı mutlu uyanır artık
Eski tarihten gelmiş gibiyim
yurdum bana yabancı
ben el gibiyim
Önce harika bir şiir okuduğumu söylemeliyim. Şairemiz bulunduğu zamanı kabullenemiyor. Geçmişte olan yaşamı daha etik (ahlaki) buluyor düşüncesindeyim ki bu çok haklı bir serzeniş. Evet, her şeyin her geçen gün daha da bozulduğu bir zaman ve bozulmaya hızla devam etmektedir. Hal böyle olunca güzel insanlar geçmişi özleyerek geçmişle yaşamayı düşünürler. Değerli şairemiz sizi ve kaleminizi yürekten kutluyorum ve tebrik ediyorum. Yüreğinize, gönlünüze ve emeğinize sağlık. Selam ve saygılarımla hayırlı geceler diliyorum. Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Esen kalın..