BU NE HÂLDİR?/ KALENDER’E MEKTUP

Memlekete akla gelmez hâl oldu,
Hasımlar çıkarda barışmış halde,
İt yürümez yollar bize yol oldu,
Töreler/Kanunlar buruşmuş halde.

Aramızda setler, koca duvarlar,
Bağırsam/ Çağırsam beni kim anlar?
Arkadaşlar, dostlar, canlar, cananlar,
İlkeler/ Erkanlar duruşmuş halde.

Yediğimiz darbe kesmiyor bizi,
Unutur gideriz yenen ayazı,
Bu gidişle görmeyiz artık yazı,
Tilavet/ Siyaset karışmış halde.

Rezerv Alan, acil kamulaştırma,
Durduğun yerde dur, iş karıştırma,
Ağrımaz başını, ağrıtıp yorma,
Yer kapan soyguna girişmiş halde.

Yavaştan yavaştan seni deniyor,
Ormanlar, emlaklar parselleniyor,
Kimse çıkıp, bu ne haldir demiyor,
Emmiler Vatanı kırışmış halde.

Ankaradan fetva verir mukimler,
Hem gamsızlar, hem de gayet sakinler,
Boş ver Yitik Ozan seni kim dinler?
Umutlarım solmuş, soruşmuş halde.