ZİNDAN ŞEHİR
ZİNDAN ŞEHİR
Bak işte karşı şehre çöktü zindan Değeri bilinmemiş her sevda gibi ağlıyor gökyüzü Yaraları bir türlü kabuk bağlamıyor kalbimin Sokak lambaları gibi zayıf içimdeki ziya Güz düşüyor gönlüme üşüyorum Avuçlarıma biraz gökyüzü biraz deniz mavisi dökülüyor Düşlesem kurumuş dallar çiçek açarmı? Yine yollardayım çaresiz bak işte karşı şehre çöktü zindan Ellerine sağlık ne güzel dağıttın bu şehri Ömrümün has bahçelerinde dolanmayın artık İçimde binbir yalancı mülteci gülümser Istırabın gülleri açsada tek bir karanfil gibi saklarım seni Şimdi bu şehrin surlarını yıksam ne çare Bentlerin altında kaldı tüm düşlerim Bak işte bu şehre gün doğuyor ama bu şehre çöktü zindan Kötürüm bir kaldırımda nağmeler yayılıyor geceye Vefasız leylalar mecnunlar savruldu buzdağlarına Aynaların sırları paslanmış gönstermiyor sevdaları Bu şehir düşler mahzeni gibi öyle eski öyle yıllanmış Karanlıklar çağırıyor gamzelerinin kuytusuna Acılar turnalarımı vuruyor kanatlarından Fotoğrafların leylaklar arasında ama ayrılık kokuyor Zehre batmış gülleri bir bir umutla temizliyorum Kum taneleri kadar kadar çok sevdamı dalgalar götürdü Bu şehrin mavisi geçmiş mavileri siliyor artık Karanlık gecelerin gölgelerine narçiçeği düşüyor Bu şehre çöken zindan utanıyor karanlığından Bu şehirde tutma beni Kalırsam zehir kusarım suları yakarım İçimde beslediğim turnalarım beyaz şimdi Bensiz sokakları yaşarken şiirlerin acımadımı Fırçamda bahar birikti dokunma renklerime Kimse benden almasın diye sımsıkı sarıldığım yalnızlığıma dokunma Ben yalnız düşlerimdeki adamı semişim aslında Billur sularda serinlemek dururken Zindan şehirlerde karanlığa vurulmuşum aslında Bak gün doğuyor bu şehirde karanlığın sana kalsın ey melal KATYA |
Kutlarım değerli kalemini ve eserini
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun, tüm şiirlerin benzersiz olsun
Sağlıcakla