Saydamdı Renkleri Süratimden...Bir haziran günü öğrendim sarmalayan şefkatini yarasa kanatlarının Ve hazirandı doğumum müjdeme zamansız kaymıştı sirius takım yıldızı Neft-i’yken rengi ilk sıyırdığım şifondan eteğin Kendimden geçişlere teslimiyetim bir haziran günüydü... . . . Acıların veliahtı konseptime üç diş sarımsak ki yine de fena çekiciyim bu gece Hişşştt... Sakin olun geleceğim yanınıza birazdan! Bir sesim var ki öylesine derin ... Derinlerime hapis renk cümbüşüyse mateminde halen siyahın Steteskop hissiyatlı kulaklarımda çınlarken sabırsız "ben olayım" arzuları Harika görünüyor tırnak pideye dürüm Edirne ciğeri Ve Artık Yeter Beklettiğim İlk kim verecek bir ısırık ruhundan! Yara bere içindedir tüm vücudum Dizlerimde derin izleri deli sırların Ceylan derisine İbrahim reis haritasıyken kafatasım Hayran hayran bakmayın lütfen ısırıyorken ruhunuzu! Kaskımın çepersiz oluşu sebeplidir yanaklarımın allığı Alnımda patlayan yusufçuğun katili ben değil süratimdir Son verdiğim yaşamlara eklenmişken bir yenisi Hüznüm; dağılmışlığına yusufçuğun Defnediyorken ahşap küllüğe kanlı naaşını Gözlerim lanetli Babil çölleri Ve O kadar kurudu ki şu an boğazım Birer yudum daha alabilir miyim lütfen isli ayranlarınızdan? (Yıldıray Kızıltan) |