Sonbahar
otuz beş sene hizmet ettim
millete,devlete,vatana namusluca,dürüst,vicdanım rahat ne boğazıma,nede çocuklarımın boğazına helâl maaşımdan gayrı girmedi namussuz, haram bir lokma işimden çıktım ,eve dönerken yürümek istedim yolum biraz uzunca yolun çoğunu yürüdüm ,yoruldum yakındaki parka girip oturdum zamanın,hayatın muhasebesini yapar buldum kendimi kırık bir cep aynası yere düşmüş aldım aynada şöyle bir kendime baktım çocukluğum gitmiş,gençliğim bitmiş gözlerime yarım katarak inmiş saçlarım ağarmış yüzüm buruşmuş… parkı da şöyle bir nazar eyledim vakit eylül sonu ağaçlar yapraklarının çoğunu dökmüş sararmış,kızarmış,kuru yapraklar beslendikleri toprağa geri dönüş telaşındalar ağaç dile geldi; ---kış gelecek, hem de kara kış, hem de zemheri tedbirimizi alıyoruz efendi bir top yuvarlandı yanıma küçük kız topun peşinde kızın güzel saçlarını usulca okşadım yüzüme baktı gülümsedi gamzeleri gözüktü --adın ne güzel kız --Bahar --senin adın dede --Sonbahar,güzel kızım,sonbahar birazcık sohbet ettik Baharla kalktım eve doğru --nereye dede --kış gelecek bahar ,hem de kara kış,hem de zemheri hele bir eve varıp nasıl tedbir alacağımıza bakalım … bizi besleyen ALLÂHA borcumuzu nasıl ödeyeceğiz onun hesabını bir daha,bir daha yapalım.. --hoşça kal Bahar kızım --yolun açık olsun, Sonbahar dede yolda mırıldandım; geçti bahar geçti yaz mevsim sonbahar kış gelecek ,hem de kara kış,hem de zemheri sen hala baharı,yazımı beklersin Av.Cemal Erkoç |
Sonbaharıiyi değerlendirmeli. Yüreğinize sağlık.