-DEVECİ SULTAN-(Yusuf El Horasani) Horasandan hac için, yüz kişilik kafile Duayla uğurlandı, zaman kısa-yol çile. Başlarında Alp-eren, Yesevi Ocağından Hizmet için çalışan pirlerin kucağından. Meşakkatle-aşk ile, Azerbaycan aşıldı Coşup deli sel gibi, Erzincan’a taşıldı. Kış ağırdı doğuda, çok çetin geçiyordu Yusuf ile geceler sohbeti seçiyordu. Bir gece rüyasından Resulullah seslendi; ‘’Hüsamettin orduyla Ilgazlara yaslandı Derhal hacdan vazgeçip Kastamonumuza koş Çoban Beyle birleşip, hizmet ederekten coş.’’ Tereddütler yaşadı, nefsine perde ördü Yedi gece peş peşe aynı rüyayı gördü. Bir karar vermeliydi, dostlarına danıştı Onların oluruyla serhat ile tanıştı. Besmeleyle yiğidim kır atına atladı Geçtiği şehirlerden, atla deve topladı. Deveden sürüleri kattı hemen önüne İlerde şan katacak, ‘’deve’’ onun ününe. Kervanıyla erenler, Kastamonu’ya aktı Şehrin doğu ucuna ocak ateşi yaktı. Demirciydi mesleği, nefis adımlar attı Orduya yeni baştan modern pusat kuşattı. Sene bin iki yüz dört, mevsiminde güzüydü Hücum emrini veren; ata Bey’in sözüydü. Sipahi aktı sanki şehrimin kalasına Fetetmek nasip oldu Selçuklu balasına. Beyim altta kalır mı? Bakmadı hiç yaşına Getirdi Yusuf’umu hazinenin başına. Uzun yıllar hizmette, ünü beyliği aştı Ömür hitam bulunca, sahibine ulaştı. Kabri ‘’Deveciler’’ de, uyanıktır yatıyor Müslüman Türklük için, kalbi hala atıyor. İsmail SÜKLÜM |
Kutladım değerli dostu ve eserini
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla