MAHLASIM OLMASA BİLE ÜÇ NOKTALI BİR GEZGİNDİM BEN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Muştalanmış bir renk geçirdim beyaz tenine semanın ve beynamaz rüzgârı ıslıkladım bilsem de ıskalandığımı ve lacivert bir tüle öykündüm öncemde külümde saklı bir gül olmanın verdiği hicapla kimliğimi ve kaygımı da saklı tutmak koşuluyla: Bir avazda açtım bir avazda soldum Lanetli gezgin gecenin Tininde saklı yine dünde kalmış Yıldız m/eziyetimle sıska bacaklarına tutundum Hem kalbimin hem kalemimin hem de kabrimin Yasına dönük yüzünde İçimde semiren hüznün O kesif sessizliğinde namını almış yürümüş Bir şiir daha dikmeliydim mademki Kale’ min duvarlarına eşlik eden Yüreğimin dualarında s/af tutan Eşkali belirsiz olsa bile an’ ın Nice anı’mı da tefe koyan Bir zaman zarfının İçine en derinine konuşlandım İlla ki postalayacaktım sabık namını Ölümün Rüştünü ispatlamış onca hüzün Ve işte diklendiğim iblis ve zalimin Endamından ayrı düşen bir imlecin Hem kibrinde hem de tedirginliğinde iç sesimin Nemli bir buluta öykündüm bu sefer Ve asılsız haberlerden ırak Aslına rücu eden sevginin delik kalbinde Yer tutsa bile bunca insan bunca nifak İlla ki soyutlandığım bir minvalde Ocağı tütmeyen bir fıtrat Nezdinde asi Fırat’ın Fidan boylu ilhamımın da yanık sesinde Sergüzeşt bir mısraının peşine Düşmekten de öte İçim her kıyıldığında Mademki kıyama duran bir neferi idim adaletin İlahi Aşkın nezdinde Tümlendi asaletim Hüznüm kâh redif Aşkım kâh nesir İmla hatası kabul etmeyen o seyrüseferi Kalemle dansın ikbali Kaile alınmasam bile Alınganlığım nasıl ki üzerimde Bir üst geçitten geçip Girdabın engebesinde saklı hicranı içip Hayaller de fiiliyata büründü mü Noksan hecelerden çıktığım yolda Nokta özürlü bir aşkın bir şafağın da Değişen boyutunda Üçledim illa ki aşkı İkilettim illa ki yalnızlığı Mahlasım olmasa bile Üç noktalı bir gezgindim ben Yüreği de hayatı da kinden men edip Kirli ellerimden dökülen mürekkebin Bakir ve masum teninde Alnımın akıyla da kucak açtığım Umudu peşkeş çekmişken şiirlere Namı almış yürümüş bir masal Nemi dinmeyen ruhumu üşüten nazlı rüzgâr Her yaş vakti Her yas nasıl ki bir akitti içimdeki izdihamda Yasa mahiyetinde Aşkla Şevkle Umutla yazılası binlerce dizeye şiire gebe Bir fasıl Bir da hasılası dünün Havsalamdan taşan özgürlüğün İlhamın da divitinde Körle yatıp şaşı kalkan nice hikâye nice nesir Gönlün surlarına serili Sırların serlerin Allah katındaki meali Mademki kibirsiz tevazu yüklü Bir minvali Özdeş bilmiştim İçimdeki yerleşik umudu ve sevgiyi Dikiş tutmaz söküklerimde dikili Binlerce anıt ve akit ve adak Hüzün ön koşulu olsa bile Yaşadığıma biat Bir kimlikle Lebiderya mahiyetindeki Coşkumu da saklı tutmak koşuluyla Ve işte açtım açalı O devasa ayracı Nasıl ki eş tutmuştum içimdeki yaralı çocuğu Çoktan aza indirgenmiş hayatın nazında Ölümden hüzünden ırak Sonsuzluğun minvalini Sürgün edildiğim duygularda Hüzün ve o kesif sessizlik İdam sehpasında saklı ne var ne yok Bir bardak çayın da deminde tutulası nutku Kâh öğretilerin kâh hayallerin Tutuşan güneşin hüzünlü ruhu Nasıl da özdeş kaleme Nasıl da sırça köşkü yanmakta ateşin nezdinde Muhtevası günün ve reşit bir özlem ile Diktiğim söküklerim Hali hazırda infazı geciken bir şiirin ölümle Dansı. Buklesi sözcüklerin Buğrasında saklı iken imgelerin Cenk ettiği kalemin Küflü anılar dergâhı Aşkın da hüznün de erbabı Kanıksanası bir düş’ ün ölümü Gerçeklerse kırıntı misali |
Üç nokta...
Hâlden anlayan anladı içimizdeki...
Üç nokta...
Bütün ayrıntılar yaşıyor mu?
Üç nokta...
Bu denli senin borcunu...
Bu denli benim borcumu.
Üç nokta.
Çok saygımla Sayın Şair.
Çok saygımla.